Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
Reklam
Onyedinci Lem'a (Zühre'den gelmiş "Onbeş Nota"dan ibarettir.) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Mukaddime Oniki sene evvel inayet-i Rabbaniye ile, marifet-i İlahiyede bir hareket-i fikriye ve bir seyahat-i kalbiye ve bir inkişafat-ı ruhiyede tezahür eden bazı lemaat-ı tevhidiyeyi Arabî olarak Notalar suretinde
“Sultan Mehmed-i Râbi” ve “Avcı Mehmed” olarak da bilinir, Sultan İbrahim'in oğludur. (...) 6,5 yaşında tahta çıkmış, saltanatının kırkıncı yılında hal' edilmiştir. Ava düşkünlüğüyle ünlenen IV. Mehmed, padişahlığının yaklaşık 25 yılını İstanbul dışında, çoğunca da Edirne'de geçirdiğinden hükümet işleri de Edirne'de
Sayfa 299 - 19- Sultan IV. MehmedKitabı okudu
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
Dilsiz ustalar, suskun öğrenciler
Gaz lambasının, dünyayı küçücük odalara sığdırdığı, uykuları korkulu bir hayale çevirdiği zamanlardı. Akşamlara kadar toprak yollardan, buğday tarlalarından, yalınayak çocukların meraklarından kalkan tozlar, sabahlara kadar ince bir yorgan gibi örterdi yatakları. Puhu kuşları taşların başına, delice kuşları bahçedeki akasya ağacına konardı.
Sayfa 61 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Ne oruç tuttun, ne de iftâr ettin
Bilhassa onu duyurmak istemediği, duyulması için çalışmadığı, fakat Allah tarafından du yurulmuş olup bu hususta gönlüne bir sevinç doğmuş ise bunda bir zarar yoktur. Ancak amelini ihlâs ile bitirdikten sonra onu baş kalarına duyurmak sevdâsına düşer ve bunu söylerse, o zaman yine korkulur. Bu amelin mahvedildiğine dair rivayetler vardır. Rivayete göre adamın biri: "Ben akşam Bakara sûresini okudum. deyince İbn Mes'ûd (r.a.): "İşte, okuduğundan nasibin budur." de di. Rivâyete göre adamın biri de Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'e gelerek: - "Tam bir sene oruç tuttum," deyince Rasûl-i Ekrem (s.a.v.): ما ضمت وما أفطرت -"Ne oruç tuttun, ne de iftâr ettin"35 buyurdu.
Sayfa 336
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.