Usta Yazar Tahsin Yücel bu kitabında; köyden kente gelen Kumru' nun kendisine çok yabancı gelen İstanbul' da; yanlızlığının da etkisiyle giderek özdeştiği eşyalar gibi (özellikle ilk aşkı buzdolabı) zamanla hayatını da nasıl eşyalaştırdığını anlatıyor.
...
Aslında burda Kumru' nun köyden gelmesi yanıltıcı olmasın diye düşünüyorum.
Ne yazık ki
" 'Hakikati' diye devam etti Nietzsche, 'ancak inanmayarak ve kuşku duyarak yakalayabilirsiniz, böyle çocuksu bir tavırla keşke öyle olsa diyerek değil' "
Kulaklarımda Fikret Kızılok... Nasıl da yumuşak bir ses... Kazuo Ishiguro'nun: “ Beni Asla Bırakma” (1) kitabını okuyorum... Hailsham adlı yatılı bir okulu anlatıyor tatlı tatlı... Benim de aklım gerilere gidiveriyor... Bu mevsimde bizim de bahçemiz yemyeşil olur, rengarenk güller pansiyonun önünü süsler, kameriyelerde öğrenciler ders çalışır,
Herkese selam
Bugün sizlere en sevdiğim klasiklerden birinin yorumuyla geldim
SUÇ VE CEZA
Hukuk öğrencisi olan Raskolnikov yoksulluğun içinde yaşam mücadelesi verirken tefeci İvanovya’yı öldürüp parasını kendi gibi yoksul insanlara dağıtmayı planlar fakat hiçbirşey planladığı gibi gitmez. İşlediği cinayetin üzerine tefeci kadının kardeşi gelir ve
İtiraf etmek gerekirse dizisinin çekildiğini öğrenince kütüphanemde aylardır hatta yıllardır okunmayı bekleyen bu seriyi okumam gerektiğini farkettim. Şimdi sadece bu kitap hakkında değil tüm seri hakkında genel bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Gölge ve Kemik kitabında sevmediğim hiç bir durum olmadı, çok ama çok severek okudum. Yazar kurguyu
Hayatlar evler gibi olabilse keşke. Kapısına kilidi vurup
biraz dışarı çıkabilseniz. Selam veren tanıdıklara "Kusura
bakmayın. Ben bir süreliğine ben değilim. Kendim de tatildeyim" diyebilseniz. Hatta ev gibi olan hayatlar sonra da "devre mülk" olabilse... Aynı hayatı birkaç kişi toplanıp yaşasanız. Öyle tartışa tartışa, beraber karar vererek mesela. İnsanın kendinde canı sıkılıyor sadece kendiyle! Keşke birileri daha olsa insanın içinde. Akıl danışabileceği, kritik zamanlarda kendini şöyle masanın üzerinde koyup "Ben şimdi ne yapacağız?" diye tartışabileceği...
KİTAP TAVSİYEM
"Sus ve Bana Aşkı Anlat"
"Ömer Faruk Kaya"
ALINTILAR
Her gece içimde öldürüp seni
Her sabah güne yine seninle başlıyor olmak
Anlat desen anlatamam
Anla desem,anlamazsın bilirim
Bilir misin sen yokken hiç yoktu kaygılarım
Ve senle hayat buldu en güzel korkularım
Demek korkuların da güzeli varmış
Seni.kaybetmekten
Bugün, dünyaya geldiğim yirmi ikinci yılı ve Karamazov Kardeşler romanımı bitirdim. Doğduğum gün olduğu için vaktimi en samimi arkadaşlarıma ayırmak istedim bu yüzden kitap bana eşlik etti.
'Merhamet, iyilik duygusu, ancak temiz bir vicdanın ürünleri olabilir.'
Öncelikle Dostoyevski abimizin son romanı olan bu kitapta bir çok ruh haline
———————————————————————
İL HALK KÜTÜPHANESİNDEN DİZİSİ - 4
———————————————————————
Uzun zamandır okumak istiyordum.. kitabı değil.. yazarı okumak istiyordum.. kısmet, bu kitaba imiş..
Geleneksel anlatıdan tamamıyle bağımsız, her yanıyla bir modern anlatım örneği teşkil eden on adet öyküden oluşmaktadır kitap.. bildiğiniz veya anlayabileceğiniz
Tezer Özlü. Bir Mavi Kadın. Ona bu adı ben verdim. Tezer Özlü deyince aklımda "Mavi Kadın" tabiri beliriyor hemen ve içimden ona sesleniyorum her seferinde "Mavi Kadın!" Sebebini sormayın ben de bilmiyorum.
Daha önce de Tezer Özlü kitapları okumuştum fakat bu başka oldu. Bu kitap onu daha iyi anlamamı sağladı. Direkt onun
İyi akşamlar kitap dostları Ben bu güzelliği arkadaşım kardeşim dostum ile birlikte çok keyif alarak okudum.. Çok çok güzel bir kitap dı bilinen kişisel gelişim kitaplarından çok farklıydı hikayenin içine işlenmiş bir şekildeydi.. Herkesin okumasını tavsiye ederim bayılarak okucaklarına eminim..
#kitabınkonusu Emma
Son altı yıldır bölgesel bir
Bence Fransa dua etsin bu adam Fransız olduğu için. Mesela polisiye romanı okurken elinizden düşürmezsiniz ya sonunu öğreneyim diye işte bu kitapta tam olarak öyle ilk defa bir klasiği uzun olmasına rağmen-tabi bu yayını kısaltılmış hali- bir gün de 480 sayfa okudum arkadaşlar. Yani o olayları o insanları nasıl bağlayabiliyorsun be adam. İnsan okurken sürekli acaba sonra ne olacak diye düşünüyor. Ben çok çok beğendim. Fransız edebiyatının gözümde değeri arttı. -Bir Rus edebiyatı değil tabi ki- mutlaka okuyun eskiden okullar da bi uygulama vardı. Belli kitapları okuyup, sınav olup öyle geçiyordun sınıfı. Keşke o uygulama hala olsa. Bu kitapta o listenin mutlaka içindeydi zaten. Bi kitabı çok beğenince de yazacak bir şey bulamıyorsun :D okuyun okuyun.
SefillerVictor Hugo · Yılmaz Basım Yayın · 201687,4bin okunma