Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Keşke öyle bir elbise olsa
Ama Max yalnızca işe giderken giyilecek bir elbise istemiyordu (öylesi çok basit olurdu) yalnızca düğünlerde giyilecek elbise de istemiyordu (bu da çok süslü olurdu) yalnızca kayak yaparken giyilecek elbise de istemiyordu (çok sıcak olurdu o zaman) yalnızca yazın giyilecek olanı da istemiyordu (hiç ısıtmazdı öylesi). Yıl boyunca giyebileceği bir elbise istiyordu.
Şöyle bir şey demek oluyordu: «Dün ya da bugün öğleden sonra ne olduysam olayım, kendimi ne sanırsam sanayım, seden nasıl nefret edersem edeyim, ne istersen yap o şeyinle yarın ya da ondan sonraki gün, şimdi ben istiyorum. Onunla birlikte olan her şeyi istiyorum: daha iri, daha kaim, daha uzun, daha sulu olsaydı keşke; koparabilseydim de içimde
Sayfa 147
Reklam
Gelecek, ilerideki bir zaman diliminde uzak ve muğlak bir kavram gibi durur. Bu yüzdendir ki havlu atıp Matta 6/34'ü "Gelecek kendi başının çaresine bakar." şeklinde yorumlamayı meylediriz. Keşke öyle olsa!
İyi bir gardiyan, başkaldıran bir mahkûm, direnişçi, muhalif, topluma ayak uydurmayan ve her şeyden önemlisi kahraman olacağınızdan eminsinizdir. Keşke öyle olsa, fakat -bir kısmıyla son bölümde tanışacağımız- kahramanlar eşine nadir rastlanan bir türdür.
Sayfa 414Kitabı okudu
keşke öyle bir yer olsa
Özgür olabileceğimiz yerler var. İnsanın dünyaya boş verebileceği, çevresine de ken­di gibi dünyaya boş veren bir kaç kişi toparlıyabileceği yerler var.»
Sayfa 379Kitabı okudu
Reklam
Kendim mücerred olduğum için bekarlık nedir bilirim, iyisi kötüsü ile. İyi, insana zaten yaklaşmaz ama mesele insanın da kötüyü kendine yaklaştırmamasında, ama öyle olmaz. Bu kadarcık bir hüneri bile yoktur insanın. O yüzden ben evlensin de dünya derdinin bildik şekli ile kendini o kabın içinde bir muska gibi sarsın istedim. Bildik derdi bulamayan dert aramaya çıkar çünkü eh bu kadarı öğrendim. Biliyorsunuz hemşerimdir, gariptir, anasız babasız ama insan evladıdır Allah için. Bilirsiniz ki uzlet ehli buluşur, uzlet ehli bilişir. Ben evlendirdim, hatta kızı da ben istedim, olmasam vermeyeceklerdi, ah keşke vermeyelerdi. İnsan işte alıyorum zannederken aslen hep verir. Üteyim derken ütülür. Düşüreyim derken düşer, ila ahir hep böyledir. Hasılı biz de düştük. Hem de İonya sütununun üstüne düştük. Taş gibi bir şeye düştük. Şekil vereceğiz ne olsa hamurcu, fırıncıyız derken, ağdarırız döndeririz derken daha haftanın içinde merdaneyi de fırını da oklavayı da elin elinde gördük, baktık ki un bizim üzerimize serpiliyor,
Paravan yukanda derken sesim öyle kısıktı ki duyup duymadığından bile emin değildim. Külotunu çıkar. Demek ki duymuş. Ya sana çoktan çıkardığımı söylersem? Ben insanların arasındayım Bayan Fairchild. Bana işkence etme. Asıl sen bana işkence ediyorsun diyerek öfkelendim Tamam. Şimdi külottan tamamen kurtul. Eteğimi kaldınp külotu
Sayfa 34
Keşke öyle olsa
Hep diyorlar ki siz öğretmensiniz, öğretmenler düşünmeli ve düşündüklerini hep söyleyebilmeli, çünkü bir çocuğun ilk öğrenmesi gereken şey düşünmek ve düşündüğünü söyleyebilmektir.
Ah öyle olsa keşke, ama değil efendimiz; En saf sevgiden daha saftır onun tutkuları: Ah çekmek, gözyaşı dökmek denmez Onun göğsünden çıkan fırtınalara, Gözlerinden boşalan sağnaklara: Takvimdekilerden beterdir Onun yüreğindeki kasırgalar, boralar. Kurnazlık denemez bunlara: Öyle olsa, Zeus gibi, Yağmur olup yağabiliyor demektir isteyince.
Reklam
"En büyük eksiğimiz bu bizim, sınıflandırmayı bilmiyoruz, ayıklamayı, atmayı beceremiyoruz. O kadar isterdim ki düzenli bir evim, bir atölyem olsun. Olmadı. Bu saatten sonra da olacağı yok. Ama kayıt işi biraz da böyle bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. Geçmişi derleyip, toplamak istiyorum. Hesap günü... Evet, kıyamete kadar bekleyecek halim yok. Hem mahşer meydanında bana sıra gelene kadar kimlerin kimlerin defterleri açılacak, günahları ortaya saçılacak. Hele ki dünyada yaptıklarının hesabını görmemiş olanlar, yaptıkları kötülükleri unutmuş olanlar, unutulduğunu zannedenler... Gülüyorsunuz. Haklısınız. Dünyada hakkı yenmişlerin tesellisidir bu mahşer tiyatrosu. Keşke öyle bir mahkeme olsa, değil mi? Ama olsa bile insanın kendini yargıladığı mahkemeden daha üstün olamaz. Ben buna inanırım en çok. İnsanın vicdanıyla baş başa kaldığında hissettiklerine..."
Sayfa 66 - Can YayınlarıKitabı okudu
Gidenlerin Ardından.
Güya gene gelecekmiş. Giderken öyle söylemiş. Keşke söylemeseydi. O zaman beklemezdik. Nasıl olsa gelmeyecek der, eski yaşantımıza alışmaya çalışırdık. Şimdi her şey, belki saatler bile durdu; onun dönüşünü bekliyor.
Sayfa 241
Keşke öyle olsa..
Ölümden sonra hayat yoksa da, sana kavuşmak için onu yaratacağım..
Öyle kırığım ki keş­ke bir yol olsa da dünyaya geldiğimi inkar etsem, yaşamamış gibi yapabilsem diye son bir gizli umut içindeyim.
1.463 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.