Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
206 syf.
6/10 puan verdi
paragrafta kazılan çukurdan olsa gerek, şebnem pişkin'in hikayesi hariç her hikayede ölüm, ceset temaları işlenmiş. editörlüğünü yazarlardan ece özbaş korkmaz'ın yaptığı kitapta kesme işaretleri or'dan bur'dan, ner'deyiz gibi garip şekilde kullanılmış. bunun dışında kelime hataları yok denecek kadar az.
6 Üstü Hikaye
6 Üstü HikayeMehmet Mollaosmanoğlu · Postiga · 201214 okunma
"Her şeyden evvel bize dua nasib et, bizi duadan kesme Allah'ım!.. Duadan ve gözyaşından..."
Reklam
''Ömrüm geçti, sevgilim gelmedi diye ümidini kesme. O vakitli vakitsiz gelir...''
''Vücut bütünlüğüne ilişkin kimlik bozukluğu (kısaca BIID) kurbanlarının çoğunda kendi uzvunu kesme ihtiyacı çocuklukta ya da ergenlikte başlar. Bazı uzmanlar bu rahatsızlığın vücut imajını bir şekilde çarpıtan beyinsel bir hastalıktan kaynaklandığını düşünür ama henüz spesifik bir neden bulunamamıştır. "
Bu hâlim ne olacak ? - Rahmetimden umudunu kesme.. (Zumer, 53) Çok zorluk çekiyorum. - Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.. ( İnşirâh, 5) Dayanamıyorum artık. - Ben sabredenlerle beraberim.. ( Bakara, 153) Çok huzursuzum. - Kalbin ancak beni anmakla huzur bulur.. (Ra’d, 28)
Reklam
Allah sorundan önce çözümü hazırlar. Yeter ki sen umudunu kesme...
432 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Martı Yayınlarından çıkan bu kitabın neden özel baskı olduğunu belirtme ihtiyacı hissettiğimi soruyorsunuz muhtemelen. Efendim aynı kitabın bir ciltli, bir karton kapak, bir de bu benim okuduğum özel baskı çeşitleri mevcut. Ancak benim okuduğuma özel yerine rezalet baskı demek daha uygun olur sanırım. Aslında gayet okunabilir bir kitap olan bu kitap - ki göreceli gerçi ona ayrıca değineceğim- özel baskı için sanırım ebatı küçültülürken yeniden dizgiden yada editör kontrolünden geçmemiş. Satır sonları yanlış yerden kesilmiş kelimeler, satır ortasında kesme işareti ile ayrılmış kelimeler ile dolu. Dolu dediysem her sayfada en az bir iki tane var. Öte yandan şimdiye kadar gördüğüm en iğrenç çeviriye sahip. Daha önce başka bir kitap yorumumda böyle bir şey demişsem unutunuz, en iğrenci bu. Evet bende karşılığı varsa bir kelimenin türkçesinin kullanılmasından yanayım ama Ameriaklı birine sperm yerine meni, katil/şüpheli , ya da her zaman kullanıldığı haliyle adamımız yerine fail dedirtmek nedir allasen? Ayrıca biricik dedektifim Rizolli'nin birisine "boyunuz da pek uzunmuş maşallah" demesi neyin nesidir? Öte yandan türkçe sevdalısı da değil bence. Yoksa konunun gidişatına göre karşılığı departman/bölüm/büro olarak çevrilebilecek bir kelimeyi lab (ben laboratuvarın kısaltmasıdır diye tahmin ediyorum) olarak çevirmezdi. Kaldı ki cümle içinde kullanılırken kısaltma olarak da kullanılmamış, kelimenin kendisi "lab" mış gibi yazılmış. "jane rizolli için kıl, elyaf kanıt labına gitmek demek...." "otopsi labından içeri girdiğinde..." "boston emniyeti suç önlemene labı dedektifi..." vs.
Çırak (Midi Boy)
Çırak (Midi Boy)Tess Gerritsen · Martı Yayınları · 20129,5bin okunma
''Ömrüm geçti, sevgilim gelmedi diye ümidini kesme. O vakitli vakitsiz gelir...'' Mesnevi, Mevlana Celaleddin-i Rumi
Bu, ölmeyi ilk deneyişim değildi. Sonuncu da olmayacaktı. Yaşam ve ölüm. Zıt görünümlü iki dosttu onlar. Birbirlerini kolluyorlardı. Öyle ki, ölüm olmasa nefes almanın hiçbir numarası kalmazdı geriye. Yaşamak... Ölmeye dair en sevdiğim şeylerden birisiydi. Ölmek üzereyken bile hissedilen acıyı yaşayabilmek. Uçsuz sessizliğe son kala hissedeceğiniz en tatsız şey bu olacaktı. Ölebilmek için yaşamaya ihtiyaç duymak. Ne ironik, değil mi? Belki de bunu güzel yapan buydu. Bir adım sonrasında geriye yaşanacak bir şey kalmayacaktı fakat yaşamaya devam ettikçe, sizi daha büyük acıların beklediğini görecektiniz. Bunlardan kaçacaktınız, onlar sizi kovalayacaktı. Kimse kazanmayacaktı belki, ancak bu sefer kazanmak üzereydim. Bu, nefes almaya ilk çalışışım değildi. Sonuncu olmasını isterdim. Bu an da onlardan birisiydi. Rasgele elime geçen bıçağın ucuna yavaşça süzülen bir damla kırmızılık, kesme tahtasına hassas bir iniş yaptı. Her şey çabucak olmuştu. Duvarda gezinen gölgeler bunun iyi olacağını tekrarlayıp duruyordu. Az önce kestiğim elmadan bir dilimi çiğnemeye başladım. Bileğim yanma hissiyle kavruluyordu. Birkaç saniye sonra son bulacaktı, çünkü artık yaşamayacaktım. Dedim ya, acıyı ancak nefes aldığınız sürece hissedebilirdiniz. Bunlar bittiğinde, siz bittiğinizde, büyük anlamsızlıklarla karşılaşacaktınız. Hayatınız boyunca uğrunda çabaladığınız tüm hayaller sönecekti. Geride hiçbir şey kalmayacaktı. Bedeniniz hafifleyecekti, ruhunuz günahınızla ağırlaşacaktı.
Sayfa 9
Reklam
Umudunu kesme. Bir ağaç kurumamışsa, bu mevsim değilse öteki mevsim çiçek açar. Bu mevsim değilse, öteki mevsim meyve verir. Yeter ki ağaç kurumasın.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.