Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölmemek elimizde değil ki bizim: İyi yaşamamak beni tek korkutan. En doğrusu, dosta düşmana iyilik etmen; İyilik seven kötülük edemez zaten. Dostuna kötülük ettin mi düşmanın olur: Düşmanınsa dostun olur iyilik edersen. Deniz, deniz olduğu için dalgalanır, Çöpe sor, hep onun içindir dalgalar. Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam? Ben haramı helali karıştırmam: Seninle içilen şarap helaldir, Sensiz içtiğimiz su bile haram.
430 syf.
·
Puan vermedi
Bin muhteşem güneş... Yazar niçin bu ismi verdiğini açıklamış... Kültür, orada yaşayanlar için anlamı olan değerler bütünü. Bizim kültürümüzün bizim için önemli unsurları sadece bizim için önemli değil mi?.. Vatan niye kutsal insan daha iyi anlıyor. Bu vatanı biz korumazsak bizim için kim koruyacak. Kime güveneceğiz "İnsanın kaybedecek bir şeyi varsa onu kaybetmemek için yapması gerekeni yapmaktan imtina ediyor" demiş yazar, bizim şu an kaybedecek çok şeyimiz varrrrrrrrrrr.......
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,6bin okunma
Reklam
GÜZEL BİR HİKAYE PAYLAŞAYIM SİZLERLE :) Bir gün sormuşlar ermişlerden birine. “Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?” “Bakın göstereyim” demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş “Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz” diye bir de şart koymuş. “Peki” demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.Bunun üzerine “Şimdi…” demiş ermiş. “Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.”Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. “Buyrun” deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. “İşte” demiş ermiş. “Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır.Şüphesiz şunu da unutmayın.Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman.”
CATO: Bana öyle geliyor ki ikiniz de pek güç olmayan bir şeye hayran oluyorsunuz; kendilerinde iyi ve mutlu ömür sürmek için azıcık yetenek olmayan kimselere her çağ ağır gelir; ama her iyiliği kendinden bekleyen insanlar için doğal zorunlukların hiçbiri kötü görünemez . Bunların başında da yaşlılık gelir; yaşlılığa herkes ulaşmak ister, ulaşınca da onu kötüler: bilge olmayanlar işte bu derece mantıksızdırlar, bu derece dengesizdirler. Yaşlılığın düşündüklerinden daha çabuk, sinsice geldiğini söylerler. Bir kez, bu adamlara kim, "Yanlış hesap yapın" demiş? Gençlikten yaşlılığa geçiş, çocukluktan gençliğe geçişten daha mı çabuk oluyor sanki?
Hep ölçülü, biçimli mi davranmak gerek? Kim demiş?
Sakarya Türküsü İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta
Reklam
Okuyan Bir İşçi Soruyor Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim? Kitaplar yalnız kralların adını yazar. Yoksa kayaları taşıyan krallar mı? Bir de Babil varmış boyuna yıkılan, kim yapmış Babil’i her seferinde? Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar altınlar içinde yüzen Lima’nın? Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince? Yüce Roma’da zafer
Kim demiş her şeyin bitişi ölüm, Destanlar yayılır mezarımızdan... M. Akif İnan
Bil ki Güzellikler de var bu hayatta Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin? Hüzün olgunlaştırır kaybetmek sabrı öğretir Şimdiler de bol bol dua ek. Hasat yakındır can! Kaderini sev! Varsa kederini de sev! Üzülme hastalıklarına, Gör, hangi günahlarına kefaret olacak, Terk edildin diye de üzülme Demek ki sevebilecek bir yüreğin var. Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran, Buluttan nem kapma! Döküver kirpiklerinden sonbaharı, Bir gün ama bir gün mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin. Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları, Yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına, Uçacaksın semalara sevdiklerinle can! Kim demiş ebemkuşağı yedi renk? Bakmakla görmek arasındaki farkı çözdüğünde, Anlayacaksın ne demek istediğimi can!!!
Bir gün ermişlerden birine sormuşlar: "Sevginin sözünü edenler ile sevgiyi gerçekten yaşayanlar arasında ne fark vardır?" "Bakın göstereyim" demiş, ermiş. Bir sofra hazırlamış. Bu sofraya sevgiyi dilinden düşürmeyen ama dilden gönüle indirmeyen kişileri çağırmışlar. Hepsi yerlerine oturmuşlar. derken, sıcak çorbalar ve
Reklam
Eskiden yeterdim kendime Artardım bile Şimdi ne yapsam nafile! Ve Kim demis 'can eskimez' diye Bu can tedirgin tende Can da eskimiş Ben de...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.