Bugün Azra Kohen’in kitabıyla devam edeceğiz. Gerçekten iyi ki varsın Azra diyebileceğim bir kitap. Ve bugün ilk defa satır arasında siz dinleyici olarak dinleyeceksiniz ama ben biraz Azra’ya karşı konuşmaya çalışacağım.
Ben gerçekten hayatımda iyi ki varsın Azra, ben böyle eğlence görmedim dediğim bir kitapla karşı karşıyayız. Hoş tabi benim
“ Bu onlar için bir ihtiyaç, aldatmak, ihanet etmek, doğal bir hayat vazifesi gibi değil midir? Ah, onlar böyle pisliklerle aldattıklarına, kendilerine, buyük, temiz ruhlarına aldananlara acaba nasil bir gözle bakarlar, yarabbim?
•Tutunamayanlar
* Eveeet gelelim büyük esere tutunamayanlar. Yıllar önce alıp daha bu sene okuyabildiğim bir kitap. Aldıktan uzun zaman sonra okumamın sebebi Tutunamayanlar’a özel bir zamanımı vermekti. Sınava çalışırken araya sokmak istemedim. İyi ki de yaz tatilinde okumuşum. Çünkü arkadaşlar Tutunamayanlar’a tutunulmuyor. Ben gerçekten bu kitabı okurken çok büyük kopuklar yaşadım arkadaşlar. Sürekli bir “Acaba hangi zamandayım?”, “Acaba şu an kimden bahsediyor?” gibi sorular sordum kendime. Zor oldu ama bir eğitimci olarak bu kitabı okumuş olmak istedim. Önerim olarak bu kitaba özel bir zaman verin arkadaşlar. Öyle ders arası, orada burada okunacak bir kitap asla değil. Özel olarak kafa vermeniz gerekir. Benim düşüncem bu, okuyacak olanlar için şimdiden kolay gelsiiin. Turgut ile bol kafa yormacalaaar.
Hiç bir kitap için gereksiz diyemeyiz ama bazı kitapların tadı tuzu yoktur.Bu kitap da öyle.Yabancı bir filmi tam ortasından izlemeye başlayıp olayları çözmeye çalışırsınız ya hani.Tıpkı bunun gibi başı,sonu belli değil.
Taşradan büyük şehire gelip bekleme salonuna benzer bir evde yaşayan bir ailenin yaşamından bahsediyor.Olay kurgusu yok kitabın.22 bölümden oluşuyor.her bölüm iki yada üç sayfa arada da dörder sayfa boşluk var.Kopuk kopuk ilerliyor.Karakterler çok belirgin değil.Bir dede ve torunları bir ahçı kadın var.Acaba şu an kimden bahsediyor diye düşünüyorsunuz bazı yerlerde.
Kitaptan öğrendiğimiz ayrıntı ise şeytanın kulağına kurşun diyerek masaya vurmanın hristiyan kültürüne ait oluşu...
Kitabın başında çevirmen yazar ve yeni edebiyat tarzı hakkında bilgi sunuyor.
Onun haricinde söyleyeceğim boşlukları çıkınca 30-40 sayfa tutuyor.Bir iki saatte okuyup bitirebilir değiliz bir eser.
Böyle şey mi olur? Kim oluyor o yahu? Daha ne istiyor? Malı var, mülkü var; her şeyi var şu hayatta. Allah mı olmak istiyor artık? Diyor ki, ben ne istersem yaparım, kimse ses etmeyecek, kimse karşı durmayacak. Gelen olursa açlıkla terbiye ederim. Gelen olursa nefes almasına müsaade etmem. Bu nedir yahu? Korka korka ölmeye mi geldik şu dünyada?
Yorumları okurken hep başta sıkıcı ama sonra açıldığını yazmış çoğunluk. Evet başta çok sıkıcı ama devamında da sıkıcı malesef. Kitap ilerledikçe konu biraz oturmaya başladığından belki biraz daha ilerliyor olabilir. Ama anlatımı ve isim karışıklığı da kitaptan uzaklaştırıyor insanı. Anlatım içinde bahsedilen kişinin yahu bu kimden bahsediyor acaba dediğim yerler oldu. Konu seçimi iyi olabilir ama ben yeterli bulamadım anlatımı ve kurguyu. Yaşlı bir adam ile torununun para ile kirlenmiş çirkin insansılardan kaçışını ve bu sırada yaşanan iyi kötü durumların anlatılması yer almış. Bilmiyorum ben içine giremedim. Klasik okumayı pek sevmiyorum zaten. Bu kitabı rastgele elime geçtiğinden meraktan okudum. Ama klasiklerden uzak durmaya çalışacağım artık. Tarzı severler belki beğenebilir ama tarzı sevmediğim halde beğendiğim klasikler oldu içine çeken. Bu kitap bende o duyguyu bırakamadı malesef.
Nasıl bir kitap okudum ben böyle? nasıl da,gizem ve korku dolu...
Uzun zamandır pek kitap okuyamıyorum,bir kitaba başlıyorum haftalarca elimde sürünüyor, günlerce tek kelime bile okuyamadığım oldu.. ama yeniden çokta fazla elimde süründürmeden kitap okuyabilmek,iliklerime kadar hissetmek müthiş gerçekten...
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Yazarın anlatımı gayet güzel ve anlaşır, kitabın kurgusu muazzam, karakterler baya kafa karıştırıcı ama kendinizi kitaba kaptırınca pek de önemi olmuyor... Daha önce Ahmet Ümit'ten başka hiç polisiye yazar okumamıştım ve katili hiçç tahmin edemedim sadece şaşıra şaşıra,korkudan titreye titreye okudum... Kitabın son bölümüne,final bölümüne geldiğimde bile; kimden bahsediyor acaba başka biri filan mı dedim kendi kendime...)) Aslında kitap hakkında söylemek istediğim çok şey var ama okumayanlar vardır spoiler olsun istemiyorum..
Ben çokkk beğendim, müthişş bir kitap okuyacak olanlara keyifli okumalar...)))
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 200632,2bin okunma
Hüüüüüüüüp! Jjjjjjjjjjt! Nah-ha
Böyle başlıyor İhsan Oktay Anar kitabına.Kendisinin Allahın bir mucizesi olduğuna inanan,altın oran emarelerinin kendi üzerinde göründüğünü zanneden, ipsiz sapsız biri olan İdris Amil Efendimiz,bu güzelliğin boşa gitmemesi için bütün cins-i latifleri kendine aşık etmek için edebiyata merak salar.Bunun için yeteneğe gerek yoktur güzellik yeter oda kendisinde ziyadesiyle bulunur.Bu uğurda başından geçenleri postmodern tarzda kah gülerek kah düşünerek okuyoruz.
İçi boş,sadece çok satılmak için alıntı cümleler ve çalıntı düşüncelerle basılan edebi eserlere öyle güzel ironi yapılmış ki şimdi kimden bahsediyor acaba diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Baş karekterimiz İdris Amil Efendimiz kadar Efgan Bakara’da benim en sevdiğim karakter oldu.Çevresindekilerin düşüncelerini önemsemeyen, “enayi”derecede saf,hayallerinin peşinden tam gaz giden Efgan Bakara bu özelliği ile İdris Amil Efendimiz’le tam bir tezat oluşturur.Daha fazla yazıp spolier vermek istemiyorum.Merak edenler mutlaka okumalı
Benim Marquez’den okuduğum ilk kitap oldu. Kitapta karakterlerin tamamının adı birbiriyle aynı ufak farklılıklar var. Bu durum başta şuan kimden bahsediyor acaba diyerek bazı şeyleri karıştırmama sebep olsa da kitap ilerledikçe her şey yerine oturdu. Kitabı biraz uzun sürede okudum. Bu durum çoğunlukla benim yoğunluğumdan kaynaklıydı. Genel
“Şiir insanı varoluşsal düzlemde bireysel ve toplumsal bütünselliği içinde yakalayarak ele almalıdır. Kuru bir ideolojik söylem şiire bir şey kazandırmaz, bütüncül bir yaklaşımla şiirini kuruyorsan yeni insanın estetiğinin oluşumuna bir katkı sunuyorsun demektir.”
Mustafa Güçlü, beşinci şiir kitabını Sizden Önce Geçtim adıyla yayımladı. Bir
Güzel bir hikaye tamamlama serüveninin daha sonuna geldik.. Sürprizlerle dolu ve başlangıçta 19 kişinin katılımıyla ( 19 u koruyamadık tabii :) sonrasında 15 kişi kalarak hikayemiz tamamlandı.) Fantastik olarak kurgulanmaya başlayan hikayemiz, yazım süreci içinde Fantastik-Bilim Kurgu ya dönüşmüş ve birbirini tamamlayan herbirisi şahane