Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
56 syf.
6/10 puan verdi
Naçizane yorumum
Sizlere ilk önce gotik edebiyat ne demek ondan biraz bahsetmek istiyorum. Google'da araştırdığımız zaman karşımıza "Dışlanmış karakterler, lanetli mekânlar, çözülmesi gereken bir gizem, korku hissiyatı verecek olay örgüsü ve feminen bir üslup" olarak çıkıyor.⠀ Bu tanımdan sonra okuduğum kitabı incelediğim zaman tanımda dedilenlere uyuyor bu bile benim için yeterli oldu.⠀ Polidori'den bahsedecek olursak da bazıları tarafından "fantezi kurgu vampir türünün yaratıcısı" olarak tanımlanıyor. Verdiğim bu bilgiler bakımından çok değerli bir kitap okudum.⠀ Konusuna gelecek olursam da ebeveynlerini küçük yaşta kaybeden Aubrey kız kardeşi ile birlikte Londra'ya gelir. Orada bir baloda gördüğü Lord Ruthven ilgisini çeker, onunla tanışmak ister. Arkadaşlıkları ilerlediğinde Lord'la birlikte yolculuğa çıkar ve bir süre sonra Lord Ruthven'ın hareketlerindeki tuhaflıkları fark ederek ondan ayrılır yolculuğuna tek başına devam eder. Yolculuğunda uğradığı Yunanistan'da ise olaylar sarpa sarar tehlikeye atılır, arkadaşı Lord vurulur daha neler neler. ⠀ Lord ile Audrey'in arkadaşlığı nasıl bir hal alacak? Vurulan Lord'un durumu nasıl? Audrey başına gelenleri atlatabilecek mi? Hepsinden önemli soru bu Lord Ruthven kimdir? Bu soruların cevabı ve daha fazlası kitabımızda. ⠀ Sizlerde bu cevaplara ulaşmak isterseniz buyrun kitaba ⠀ Kısacık bir kitap ve hemencecik bitiyor. Çerezlik, kolay okunacak ve biraz korku biraz da gotik kitap okumak istiyorsanız kesinlikle okumalısınız. Ben severek okudum
Vampir
VampirJohn William Polidori · Cem Yayınevi · 2020771 okunma
100 syf.
4/10 puan verdi
Dücane Bey eski bir ülkücü biliyorsunuz. Hapse girdikten sonra dur bakalım aslında İslamiyet’te bir hakikat var diyerek elhamdülillah yola çıkmış. Ama çıktığı yolda, beyanatlarında oldukça sivri ifadelere de yer vermekle beraber felsefik açıdan ele alındığı zaman hep aynı kafanın aslında Dücane 99’lu yıllarda da onda var olduğunu görebiliyoruz. O
Hakikat ve Hurafe
Hakikat ve HurafeDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 2017450 okunma
Reklam
210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tür : Roman Sayfa : 209 Puan  : 10/10 İnsanları gözlemlediğiniz zaman kendinizi insanlıktan soyutlamak istiyorsanız ve farklı olduğunuz düşüncesine kapılıyorsanız işte bu kitap tamda size göre. Çağın burjuvazisini eleştiren, okuru zamandan ve mekandan soyutlayan bir eser. Oğuz Atay ile benzer yönleri dikkatimi çekti. Aynı şekilde bir sorgulama,
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,8bin okunma
308 syf.
·
Puan vermedi
İş bu değerlendirme hem kitap hem film bazındadır. Uzundur.
Sevgili Saramago sevenler, sevmeyenler, sevmeye çalışanlar ve yalnızca okuyanlar. Yeni bir Saramago kitabı ile karşınızdayım. Uzun ve detaylı bir yazı olacak. Aslında bu yazıyı kendim için yazdım; okuyup da sevdiğim bir kitabı unutmamak için, detaylarını hatırlayabilmek için. Anladığımı kendime anlatabilmek için. Epey de gevezelik ettim, uzun
Kopyalanmış Adam
Kopyalanmış AdamJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20142,882 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Entelektüel Bir Devrim: Annales Okulu
Tarih ilmine devrimci bir soluk: Annales Okulu. Peki nedir bu Annales Okulu? 1929 senesinde Lucien Febvre ve Marc Bloch’un öncülüğünde “Annales d’histoire économique et sociale” adındaki derginin oluşturulmasıyla yayım hayatına başlayan yeni bir ekoldür. Peki bu ekol tarih ilmine ne katmıştır? Bu dergi etrafında toplanan kişiler tarihin
Tarih ve Tarihçi
Tarih ve TarihçiMarc Bloch · Kırmızı Yayınları · 201015 okunma
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tiyatro eseri okumayı izlemekten daha çok seviyorum. Gözümde canlandırmak oldukça zevkli iş. Bu da benim ilk Shakespeare okumam. Çok çok beğendim. Yabancı bir eserim çevirisi gibi de hissetmedim. Bu Shakespeare'in mahareti mi bilmem ama ben Sabahattin Eyüboğlu'na bağlamak istiyorum, milliyetçi duygularımla. Shakespeare okumalarım ise kesinlikle devam edecek. Hayran oldum deyebilirim. Okumak için gecikmişim. Karakterlerle ilgili fazla bir açıklama kitabın herhangi bir yerinde yok ama konuşmaları hemen ele veriyor onları. Ettikleri sözlerle kimin niyeti nedir anlıyorsunuz. Bu yazarın mahareti işte. Bir önceki kitapta hissettiğim şey bunun için de geçerli. Çok duyuyoruz, bildiğimizi sanıyoruz. Hamlet; olmak ya da olmamak... Hamlet kimdir, amacı nedir; Horatia, Opelia onun nesi olur. Ve hikayenin sonunda mesele olmak mı, ölmek mi? Kitabın sonunda Sabahattin Eyüboğlu'nun Shekaspeare ile notları da çok ilginç. Daha önce duyduğum ama bazı kendini bilmezlerin boş lafları dediğim bazı bilgiler var. Ya da bilgi demeyelim: varsayımlar. Eserin dili çok güzel. Dediğim gibi çeviri müthiş. Sabahattin Eyüboğlu; Halide Edip ve birkaç kişinin daha çevirisinden bahsediyor. Bir gün elime geçerse onlara da göz gezdirmek isterim. Çok beğendim.
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045,2bin okunma
Reklam
90 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Kitap fazlasıyla spesifik konulardan bahsediyor bu yüzden felsefe, psikanaliz, sosyoloji, din, iktidar, kapitalizm, feminizm gibi konulara ilginiz yoksa sizi biraz sıkacaktır. Ama eğer ilgiliyseniz sizin için akıp giden ve kafanızda dağınık kalan düşünceleri toplamanıza yardımcı bir kitap olabilir. Öncelikle ele aldığı konuları her yönüyle inceleyip bütünlüklü ele almış olması çok güzel. Eleştirilen durumu hem geleneksel yönden hem günümüz kapitalist sistemi üzerinden hem de gelişen bilimsel teknolojiler ışığında yeniden yorumluyor. Kitabı 3 bölüm üzerinden ele almak mümkün. Özellikle böyle yapıldığını düşünüyorum çünkü kitabı okurken çok fazla üçlemelerden bahsedildiğini göreceksiniz. İlk bölümde çağrıda bulunulan gençlik kimdir, yetiskinlikle farkı nedir, toplum ve erk gençligi nasil yönlendiriyor bunların üzerinde duruyor. İkinci bölümde erkek cinsiyetinin oğul-baba kavramları üzerinden toplumsal biçimlendirilmelerini okuyoruz. Bu bölümde çok fazla din ve iktidar eleştirisi mevcut. Dinsel ögelerdeki baba-oğul figürleri ve toplumsal hayatta erkekten beklenen rol sorgulanıyor. Son bölüm ise kızlara ayrılmış. Kadını; kadın-kız, anne-kız, geleneksel toplumlarda kadın, dinsel açıdan kadın gibi bir çok konuda ele alıyor. Yapılan okumaya göre feminizm yüklü bir metin olarak da görülebilir. Değişik güzel bir deneyimdi. Bu tarz kurgu dışı ağır kitaplar genelde yavaş okunur ama bu kitap benim için hızlı akan bir kitap oldu. Yazarın kalemi ve çeviri kalitesi de bunda etkili tabiki. Dediğim gibi ilginiz varsa önerebilirim. Keyifli okumalar.
Alain Badiou
Alain Badiou
Işık Ergüden
Işık Ergüden
Gerçek Yaşam
Gerçek Yaşam
Gerçek Yaşam
Gerçek YaşamAlain Badiou · Sel Yayıncılık · 2017227 okunma
171 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bugün 24 Ocak 2019, Uğur Mumcu’nun, uğradığı bir suikast sonucu, hayatını kaybedişinin 26. yılı. Uğur Mumcu kimdir, nedir diye anlatmaya kalksak kelimeler yetersiz kalacaktır. Kısaca bahsetmek gerekirse; ‘Aydın’ kelimesinin hakkını veren, sözde değil özde Atatürkçü, laik ve demokrat, inandığı değerleri hayatını kaybettiği güne kadar koruyan ve bu
Saklı Devletin Güncesi " Çatlı vs. "
Saklı Devletin Güncesi " Çatlı vs. "Uğur Mumcu · um:ag Yayınları · 199772 okunma
190 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Selam İstanbulcular!!! İstanbulcu Kimdir? İstanbullu olmayıp da geçimi için gerekli parayı temin etmek üzere İstanbul'a belli bir süre için gelen insanlardır İstanbulcular. Yani günümüzde resmi nüfusu 15 Milyon olan İstanbul'un yaklaşık 14 Milyon 999 binini falan oluşturan grup :) Malesef ben de İstanbullu değil İstanbulcuyum. Tabi benzerlik gösterse de günümüzdeki durum daha çok göçe girer. Nerede o eski İstanbulcular? Eskide tabi ki... Her şeyin İyisi zaten eskide kalmadı mı?? Eskiden Bu da kültürümüzün bir parçasıymış, büyük puzzle'ı tamamlayan bir parça. Bahsetmiş olduğum kısım bir sürü farklı bölümden birisi. Küçük Küçük bölümlerle o eski İstanbul'u yaşatma, hissettirme, az da olsa evveliyatını tanıtma gayesiyle güzel, akıcı olmasına rağmen yer yer ağırlaşan sözcüklerle aktarmış bize İskender PALA. Kısaca; ''Esrarkeşler vs. Ayyaşlar'' bu değişik kültürü okurken gülecek ve şaşıracak. Roma'da tecavüze uğrayan kraliyet ailesi mensubu bir güzelin bu olayın o dönem ki anlayış doğrultusunda ahlaksızlık!! olarak nitelendirildiğinden hazin bir idam cazası ile infaz edildiğini görünce üzülecek, sinirlenecek hatta yetmeyecek söveceksiniz!! Sultan Ahmet Meydanındaki Kız taşı'nın hikayesini de bu hikaye heybenize katacağınız bilgilerden bir olacak. ''Mehtaba Çıkma''nın ne olduğunu okuyunca belki içiniz huzur dolacak belki de o dönemlere asla geri dönemeyecek olmanın hüznünü hissederek tadınız kaçacak. Genel olarak, İstanbul aşığı Pala'nın bu eserini okurken O eski İstanbul'u hissedecek ve öğreneceksiniz... İyi okumalar...
İstanbulcunun Sandığı
İstanbulcunun Sandığıİskender Pala · Kapı Yayınları · 2014626 okunma
144 syf.
3/10 puan verdi
·
8 günde okudu
“Baba, eğer padişah siz iseniz geliniz ve ordunun başına geçiniz. Yok, eğer padişah ben isem, size emrediyorum! Gelip ordunun başına geçiniz.” “#Fatih Sultan Mehmet Han” Kitap Padişah I. Abdülhamit Han, Cariye Aşkıdil ve Harem Ağası Cafer’in ortak hikâyelerini konu eder. Kitap birinci tekil şahıs ile üç farklı karakterin anlatımıyla başlayıp,
Cariye
CariyeGül İrepoğlu · Doğan Kitap · 200743 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.