Allah’ın salih kullarını nasıl bileceğiz? Sadece kendi gruplarını haktan bilip başkalarını batıl ilan eden ve inananları paramparça edip birbirine düşürmeye çalışanları, sırf propagandaları yapılıyor diye Allah dostu mu sayacağız? Kimse kimsenin Allah indindeki gerçek konumunu bilemez. Bizim Allah yolundaki tek göstergemiz ve ölçümüz Allah’ın yüce
Sayfa 198 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Gönül Dağı
İnsan insana emanettir demiştim ya, emanetin kıymetini en iyi bileni de insan en bilmeyeni de... Kiminin emaneti hasrettir beklemektir ozlemektir yol gozlemektir... Kiminin emaneti sevdadır, yüreğinde hiç kirlenmeden taşıdığı ve taşıyacağı emanet... Kim kime emanetse, ona kimsede olmayan bir yürek verilir... Emanetleri zayi etmemek gerek vesselam...
Reklam
Hiçbir zaman sorarak üzmediğim, itirazla incitmediğim İbrahim’e, kırgın gözlerle baktım. İbrahim’in gözleri şefkat yüklü, hasret yüklü, sır yüklü, mana yüklüydü. Hepsini bir anda okuyup içime akıttım. Ruhun konuşmasından kelamın konuşmasına aktım. – İbrahim, dedim, – Bizleri kime emanet edip gidiyorsun? Telaşsızdı... Sakin, mütebessim gözlerimin içine baktı. Gözlerime değil, kalbime değdi bakışı. Kulağıma değil, yüreğime ulaştırdı cevabı: – Allah’a. Bir anlık paniğim gitti. Sordum: – Bu kimin isteği? Tevekkül kelam oldu, döküldü: – Rabbimin, dedi sevgiyle İbrahim. Sorulması gerekeni sormuştum. Şimdi tevhit denizine düşmek zamanıydı. Demek Rabbimin isteğiydi. Emin bir soluk, rahatlatan bir duruştu hissettiklerim. Demek O istemişti. Rahatlamıştım. İmanım sözcük olup süzüldü: – Öyle ise Rabbim bizi zayi etmez.
"Bektaşî'nin bir eşeği varmış. Onunla haftada bir kasabaya gider, satacağını satar, alacağını alır, köyüne dönermiş. Bir hafta hastalanmış, onun yerine oğlu eşeği alıp, kasabaya gitmiş, o da satacağını satmış, alacağını almış, köyüne dönmüş. Akşam babası sormuş: 'Dediklerimi yaptın mı?' Oğlu da 'yaptım' demiş. 'Peki, eşeği ne yaptın? Kime emanet ettin', diye sorunca; oğlu da 'dediğin yere bağladım, Allah'a emanet ettim,' demiş. Bunun üzerine Bektaşî, yatağından fırlarcasına, bağırmış. 'Ulan! Hiç eşek, Allah'a emanet edilir mi? Günde yüz kişi Allah'tan eşek ister, kalkar bizimkini verir', deyince oğlu; 'kime emanet edecektim?' der. Bektaşî: 'Ben, Ali'ye emanet ediyorum. Evvela, kimse Ali'den eşek istemez. İsteyen olursa, bizim eşeği vermez. Bizim eşek de kaybolmaz,' demiş."
“Emanet edecek bir sırrı, emniyet edecek en son bir sözü vardı. Fakat kime söylemeli? Nehir merhametsiz! Ağaçlar hissiz! Bulutların arasında büsbütün kurtulmaya çalışarak ışık yayan ay kayıtsız!”
Sayfa 174Kitabı okudu
Abdullah b. Amr radıyallahu anhumâ' dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Dört özellik vardır ki, bunlar kimde bulunursa o kimse halis münafık olur. Bu özelliklerden birinin bulunduğu kimsede de onu terk edinceye kadar münafıklıktan bir özellik bulunmuş olur: Kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder. Konuştuğu zaman yalan söyler. Biriyle ahitleştiğinde ihanet eder. Düşmanlık yaptığında aşırıya gider. "
Reklam
1.000 öğeden 881 ile 890 arasındakiler gösteriliyor.