Güzel bir hikaye tamamlama serüveninin daha sonuna geldik.. Sürprizlerle dolu ve başlangıçta 19 kişinin katılımıyla ( 19 u koruyamadık tabii :) sonrasında 15 kişi kalarak hikayemiz tamamlandı.) Fantastik olarak kurgulanmaya başlayan hikayemiz, yazım süreci içinde Fantastik-Bilim Kurgu ya dönüşmüş ve birbirini tamamlayan herbirisi şahane
Bütün hayatımı birlikte geçirdiğim ve beni gerçekten seven bu insana hiçbir
şey anlatamamak ne kötü. Ondan farklı gelişmeye ne zaman başladım? Bu ayrılık nasıl doğdu? Hiç anlamıyorum. Bir gün baktım iki yabancı olarak yaşıyoruz aynı evde. Aslında kimseye bahsetmedim kendimden, istemiyorum da. Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi.
Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım…
Bugün annem dayanamadı; ne yazdığımı sordu. Ona nasıl anlatsam? Bütün hayatımı birlikte geçirdiğim ve beni gerçekten seven bu insana hiçbir şey anlatamamak ne kötü. Ondan farklı gelişmeye ne zaman başladım? Bu ayrılık nasıl doğdu? Hiç anlamıyorum. Bir gün baktım, iki yabancı olarak yaşıyoruz aynı evde. Aslında kimseye bahsetmedim kendimden. İstemiyorum da.
( İnan ben de bilmiyorum Selim bu sorunun cevabını ama bilmek istemezdik bunu da biliyorum.)
Babamı kesin severdin. Sana ondan hiç bahsetmedim; çünkü eğer mümkünse ben ne sana ne de kimseye hiçbir şey anlatmam. Çocukluğumda o kadar uzun süre sustum ki, daha sonra konuşmasını öğrenemedim; ben ya yalan söylemesini ya da susmasını bilirim.
Onu bırakıp gittiğimde çok ağladı
her gözyaşına, her
umutsuzluğa defalarca kez düştü
Düştü de çıkmak bilmedi de.
Kimseye ondan bahsetmedim de,
oysa bütün kuşlara, kelebeklere,
çiçeklere adımı fısıldadı de.
sönmedi, Dinmedi Bir an dahi de.
Gitmedim, Sormadım, Aramadım de
Kül oldu, yandı kavruldu de
Hayatı vardı, İçinde var olan her
şeyiyle yıktım, viran ettim de.
En büyük hayali yağmurda başını göğsüme
yaslayarak bir bankta oturmaktı.
Bu yüzden yağmurları hiç sevmedi de.
Onu bırakıp gittiğimde çok ağladı
her gözyaşına, her
umutsuzluğa defalarca.
kez düştü Düştü de çıkmak bilmedi de.
Kimseye ondan bahsetmedim de,
oysa bütün kuşlara, kelebeklere,
çiçeklere adımı fısıldadı de.
Bugün annem dayanamadı ne yazdığımı sordu. ona nasıl anlatsam? bütün hayatım birlikte geçirdiğim ve beni gerçekten seven bu insana hiçbir şey anlatamamak ne kötü. ondan farklı gelişmeye ne zaman başladım? bu ayrılık nasıl doğdu? hiç anlamıyorum bir gün baktım iki yabancı olarak yaşıyoruz aynı evde. aslında kimseye bahsetmedim kendimden istemiyorum da
Yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni
işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. bana acımayın. ben kötüyüm; sizlere karşı kötü duygular besledim içimden. beceriksizliğimden uygulayamadım kötü düşüncelerimi. sizleri kıskandım küçük gördüm bayağı buldum. bana yapılmasını istemediğim kötülükleri sizlere yapmak istedim. fırsat bulunca da yaptım. dün gece rüyamda biri beni öldürdü. içimin boşaldığını hissettim. ben de ne işkenceler düşünmüşümdür bana kötülük edenler için. beni de öldürmelerini istiyorum artık. çünkü artık olduğum gibi kalmaya dayanamıyorum. yallnız, beni öldürürseniz kötülüklerim gene gizli kalacak. onları bir sır gibi mezara götüreceğim: gene aldatacağım sizleri. gelin hep birlikte önce yaşarken öldürelim beni.
"Bugün annem dayanamadı; ne yazdığımı sordu. Ona nasıl anlatsam? Bütün hayatımı birlikte geçirdiğim ve beni gerçekten seven bu insana hiç bir şey anlatamamak ne kötü. Ondan farklı gelişmeye ne zaman başladım? Bu ayrılık nasıl doğdu? Hiç anlamıyorum. Bir gün baktım, iki yabancı olarak yaşıyoruz aynı evde. Aslında kimseye bahsetmedim kendimden. İstemiyorum da.
Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. Işte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
Ben de sonumun yaklaştığını düşünüyorum. Yıllarca bekledikten sonra, günlük tutmak gibi sevimsiz bir işe bir önseziyle girişmiş olmalıyım. Her zaman kendimi kendime açıklamaktan korkmuşumdur. Artık korkacak bir Selim kalmadı geriye. Tükendi. Yalnız kaldığım zaman kendimi kötülemeden edemezdim. Yeteri kadar yapamadım bu işi. Daha cesaretli olmalıydım. Şimdi kötülesem de neye yarayacak?
Bugün annem dayanamadı; ne yazdığımı sordu. Ona nasıl anlatsam? Bütün hayatımı birlikte geçirdiğim ve beni gerçekten seven bu insana hiçbir şey anlatamamak ne kötü. Ondan farklı gelişmeye ne zaman başladım? Bu ayrılık nasıl doğdu? Hiç anlamıyorum. Bir gün baktım, iki yabancı olarak yaşıyoruz aynı evde. Aslında kimseye bahsetmedim kendimden. İstemiyorum da
youtube.com/watch?v=QTNIKqJ...
Beni ona anlat şiiri - Sedef Mustafaoğlu
Olur da bir gün biri çıkar
da sorarsa beni şayet,
Seni ne çok sevdiğimden bahset.
O seni deli dolu severken
Bütün hayatımı birlikte geçirdiğim ve beni gerçekten seven bu insana hiçbir şey anlatamamak ne kötü. Ondan farklı
gelişmeye ne zaman başladım? Bu ayrılık nasıl doğdu? Hiç anlamıyorum. Bir gün baktım, iki yabancı olarak yaşıyoruz aynı evde. Aslında kimseye bahsetmedim kendimden. İstemiyorum da. Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı
beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.