Aklı başında olan herkes, insan gözünün iki nedenden dolayı şaşkınlık geçirdiğini ve iyi göremediğini bilir. Birinci neden, insanın aydınlıktan karanlığa geçmesi, ikinci neden ise karanlıktan aydınlığa çıkmasıdır. Bu, beden gözü için olduğu kadar akıl gözü için de geçerlidir. Bu gerçeği idrak eden kişi, kafası karışmış ve görüşü zayıflamış bir kişiyle karşılaştığında onun durumuna gülmemeli ve şu soruyu sormalıdır: Bu adamın akıl gözü daha aydınlık bir dünyadan geldiği için mi alışkın olmadığı karanlığı yadırgamaktadır, yoksa karanlıktan aydınlığa geçtiğinde karşılaştığı yoğun ışıktan dolayı mı körleşmiştir? Bunların ilki mutlu olunacak ve beğenilecek, ikincisi ise acınacak bir durumdur, zira karanlığı yadırgayan göz, aydınlık bir dünyadan gelmiş demektir. Dolayısıyla, ona gülen kişinin asıl kendisi gülünç duruma düşer, ama karanlıktan aydınlığa geçtiği için iyi göremeyen bir kişi başkalarının ona gülmesini hak etmiştir.
İsmini hatırlayan son kişi öldüğünde hiç doğmamış olacaksın.
Sayfa 19 - 1 kitap yayıncılık
Reklam
- Kişi kendinde ne çok şeye sahipse başkalarında o kadar az şey bulabilir. Başkalarının büyük hoşnutluk duydukları birçok şey, onun için yavan ve katlanılmazdır. -
Sayfa 36 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Matematiksel bir şeydir bu.
Bir kadına ondaki potansiyelden söz eden kişi boynuzlanan ilk kişi olacaktır.
“-Türk ata bindi mi, gözü atasını bile görmemeli. Oğul! Gerektiğinde kişi canını bile verir ama at, avrat, pusat; bu üçü, verilmez! demişti.”
Sayfa 160Kitabı okudu
Bazen umutların kaybolduğu yerden bir kişi çıkar, o umutları bulur, getirir herkese geri dağıtır.
Sayfa 223
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.