Felsefe ve psikolojinin biraraya getirilip nasıl da insan hayatının gerçekleri üzerine inşa edildiğini resmettiğini ve karşılaştığımız günlük bir çok kavramı romanlaştırarak bizlere sunmuş Yalom bu kitabında...
Kitapta, Yalom'un aynı zamanda bizlere, Nietzsche, Schopenhauer vb. düşünürlerin de hayatın içinden insanlar oldukları izlenimini vermeye çalıştığı da görülüyor aslında...
Kitabın asıl kahramanlarından birinin kendini Schopenhauer okuyarak tedavi etmiş olması olgusu ön plana alınarak, aslında sanki Schopenhauer günümüzde yaşıyormuş gibi kurgulanarak hem onun yaşam öyküsü verilmiş hem de roman kahramanı ile bir özdeşleştirme gerçekleştirilmiş.
Öyle ki Schopenhauer'in yaşam öyküsünde baskın olan sevgisizlik, depresyon durumları, şefkate açlık ve yalnızlık temaları roman karakterine giydirilmiş, grup terapisi yöntemiyle bu sorunlarla nasıl başa çıkılırın yolları aranmış.
Schopenhauer'in felsefesine giriş sayılabilecek nitelikte, Yalom'un yazımı dolayısıyla akıcı, fikir veren, düşündüren, araştırmaya teşvik edici bir kitap.