Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilirmisin huzur içinde uykuya dalmak nedir tamamen unuttum..
İnsan hem kitap okusun, hem de aydınlıkta olsun, bunu aklı almıyordu. Aydınlıktaysan neden okuyasın. Yaşamak varken, neden okuyasın? Çocuk bunu kendisine sık sık soruyordu.
Reklam
İçimde var olanı ben herkesten iyi bilirim
Sayfa 358Kitabı okudu
Karanlıkta kitap okuyordu. Zaten kitap karanlıkta okunurdu. Kitabı karanlıktakiler okurdu.
Çocukken üç silahşörlerin aslında dört olduklarını ve başoyuncunun kitap başlığında yer almadığını keşfettiğimde artık beni hiçbir şey şaşırtamazdı. Yıllar sonra, romanı tekrar okuduğumda, başoyuncu için kitapta yer almak bile bir şans göstergesiymiş. Gölgeler unutulmuş silahşörlerle doludur
Çünkü kendi türünün ne aşağılık şeytanlar olduğu bilgisine, ne kadar namert kepazeliklere başvurabileceği hikmetine sahip olduğu için son derece tedbirli davranıyordu.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Böyle mi olacaktı, insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey aynı zamanda üzüntüsünün kaynağı mı olmalı ?
Sayfa 49
46 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitap hakkında inceleme yazmayınca vicdanen rahatsız hissettim kendimi. Öncelikle eseri metrobüste okudum bugün/dün. Eser Heidegger ile raportaja dayanmaktadır. Konu da 1933. Yani bu tarihte ne yaşadığı. 1933'te malumunuz olduğu üzere Almanya'da Führer iktidara geldi. Bu tarihten itibaren Almanya'da Yahudilere yönelik otekileştirme başladı. Onları yavaş yavaş toplumdan yok etme faaliyetleri başladı. Bu sırada Heidegger Almanya'da Freigburg Üniversitesine rektör oldu. Burada Führer'in kararlarına bir süre dayansa da baskın ideolojiyi kabul etmek zorunda kaldi. Elbette bunu da yapmak zorunda olduğunu belirterek... Ancak birçok şeye izin vermemiş direnmistir. Bunlardan biri de Yahudilerin eserlerinin yok edilmesi. Üniversite bünyesindeki kendi sorumluluğu altındaki eserleri yaktırmıyor. Bu kitapçık tamamen bu mesele üzerinden ortaya çıkmıştır. Kaldı ki üniversitede 4 yıl görev yaptıktan sonra ayrılmıştır. Elbette günün şartlarında istediğini yapamamış hatta İkinci Dünya Savaşı sırasında İsveç bölgesinde Alman istihkamini kuvvetlendirmek için askere de alınmıştır. Ayrıca eser, günün bazı sorunlarına da değinmistir. Heideggeri var eden varlığa... Ve bu varlığın teknik karşılığında ki durumuna. Elbette Heidegger deyince düşünceden bahsedilmezlik olmaz. Ondan da var bir tutam bu eserde... Keyifli okumalar...
Proseför Heidegger 1933'te Neler Oldu?
Proseför Heidegger 1933'te Neler Oldu?Martin Heidegger · Yapı Kredi Yayınları · 20001 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
"Ağrı Dağı Efsanesi" adlı kitap, Yaşar Kemal'in muhteşem anlatımıyla okuyucuyu Ağrı Dağı'nın sarp yamaçlarına sürükleyen bir destanı işler. Kitap, Ahmet'in evinin önüne gelen bir at etrafında şekillenen olaylarla başlar. Geleneğe göre at Ahmet'e aittir ancak aslında atın sahibi Osmanlı Paşası Mahmut Paşa'dır. Bu
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Tekin Yayınevi · 198127,3bin okunma
Osmanlıda Çiftler bu tarz buseler hakkında, iki mısra zikrederler: İki aşıktan biri diğerine ne yaparsa, diğeri de ona aynı suretle, buseye buse ile, okşamaya okşama ile, tokada tokatla mukabele etmelidir (karşılık vermelidir).
Sayfa 142 - Tokata tokatla mı :))Kitabı okuyor
Reklam
Saçma sapan bir gece daha geçiyor, fani ömrümden.
Bir kitap okuyordun, dalgın.. İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı. Genç bir adamı öldürdüler romanda. Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın.. O ölen ben değildim.
·
Puan vermedi
OKUDUM - BİTTİ KİTAP ADI: BİRİ, HİÇBİRİ, BİNLERCESİ YAZAR ADI: LUIGI PİRANDELLO SAYFA SAYISI: 256
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, BinlercesiLuigi Pirandello · Aylak Adam Yayınları · 20184,057 okunma
Bu da kuru buzu tünele koyanın başka biri olduğu ve Hayes yapmış gibi gösterdiği anlamına geliyordu. Havada cinayet kokusu vardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.