Ziya Gökalp, Türk kültürü üzerinde yaptığı hassas ve derin çalışmalarıyla övgüleri hak etmiş bir yazardır. Bu eseri de manzum ve mensur masallardan, iki perdelik bir oyundan ibaret. Türkçenin işlekliğini özellikle mensur masallarda göz önüne sermiş. Bu masalların bizim kültürümüze ait oluşunu özellikle dili bu kadar iyi işlemesinden anlıyoruz. Zevkle okudum. Masalın özelliğidir tabii ama adaletin hep yerini bulması, "Buradaki sembol ne olabilir şimdi?" sorguları hem beynime hem yüreğime çok iyi geldi. Okul öncesi dönemden ziyade daha büyük çocuklar ve yetişkinler için uygun bence. Ama bir sadeleştirme ile daha küçüklere de okunabilir. Gerçekten masallar hele de böyle güzel anlatılmış olanlar bulunmaz nimet. Anadilinin inceliklerinin tadına varması; aklını kullanmanın önemi; ahlak ve değer yargılarımızı barındırması; pedagoji kitaplarında sıkça karşılaştığımız sınırlar,değerler, örnek modeller; hata yaptığımızda nasıl bir yol izleyebileceğimiz... gibi pek çok konuda yol gösterici. Üstelik işaret parmağını sallayarak değil, sanki biz kendimiz bulmuşuz gibi yapıyor bunu.