Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar, Polat Özlüoğlu'nun dördüncü öykü kitabı.İlk kitabı Günlerden Kırmızı dışındaki tüm öykü kitaplarını okudum.
Peri Kızı Af Buyurun sonrası, Polat Özlüoğlu'nun önceki kitabı olan Hevesi Kirpiğinde'ye göre, daha zengin bir kullandığından bahsetmişim.Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar ile de artık Polat Özlüoğlu öykücülüğünden bahsedilebileceğini düşünüyorum.
Polat Özlüoğlu'nun bu kitabı da diğer kitaplarındaki gibi duygusal yoğunluğu fazla olan, insanı sarsan öykülerden oluşuyor.Neredeyse tüm dehşetiyle günlük hayatımıza sızan birbirinden acı, kimi zaman "nasıl olur ya!" dediğimiz, kimilerince üçüncü sayfa haberi olarak nitelendirilen pek çok insanlık dışı olayı merkezine alıyor, Özlüoğlu öykülerinde.Kendi adıma "üçüncü sayfa haberi olarak " görmüyorum gündemimize düşen tüm bu yaşam dramlarını.Toplumsal eşitsizliğin, cahilliğin, çürümüşlüğün sosyolojik incelemesi yapılabilir, yapılmalı da bu olaylardan yola çıkılarak.
Aile kavramı üzerine odaklanan öyküler; aileyi, ailedeki iktidarı, sorgulamanıza neden oluyor.
Bozuk aileler bozuk toplumların, bozuk toplumlar da bozuk ailelerin aynası sanki...
Bir nevi tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan mevzusu...
Baba figürü hemen hemen tüm öykülerin çıkış noktası.
Kılçık Babam, Gardiyan benim için öne çıkan öyküler oldu.
İçimi acıtsa da seviyorum, Polat Özlüoğlu öykülerini ve öykücülüğünü.