Salah Birsel’in Günlükler serisinin 3 numaralı kitabı. 20 Şubat 1986 – 23 Kasım 1988 yılları arasında yaklaşık 70 yaşına yaklaştığı bir dönemi yansıtıyor bizlere. İnsanın yıllar geçtikçe, yaş ilerledikçe düşüncelerinin ne kadar değişebildiğini de gözler önüne seriyor. Hatıralar ise çok dikkat çekici.
Çünkü tam da kitabın başında yazdığı gibi, günlüğünde Salah Birsel çok az var yani kendisinden çok az söz ediyor. Sözünü ettikleri ise dikkat çekici ki güzel olan da bu bence. Farklı insanlardan, sanatçı ve yazarlardan aldığı, alıntıladığı ve bunun üzerine yazdığı yazılardan dikkatimi çeken ise: Yaşlılık. Bu konuda bir mutsuzluk mu, yaşı nedeniyle bir ölüm korkusu mu, memnuniyetsiz bir serzeniş mi bilemiyorum lakin bir umutsuzluk hâkim yazıların bir kısmında.
Mektuplar, anılar, şiirler ise diğer anılarla beraber kaleme alınanlar. Fena değil ama yazara başlamak isteyenlere hitap etmekten çok, yazarı defalarca okumuş ve kalan son kitaplarını öğüten bizim gibiler için daha uygun bir eser olduğunu düşünüyorum.
Hepimize iyi okumalar dilerim..