Hayata geldiğimiz andan itibaren öğrendiklerimizden ibaretiz. Ne kadar öğrenmek istediğimiz ise tamamen bize kalmış aslında- dayatılanlar , kurallar , korkutmalar , göz dağları , gelenekler , kültür derken birey oluşuyor ama sorgulamadığı o kadardan ibaret diyebiliriz.Din bir dayatma aslında - yani bana göre hep öyleydi okudukça da düşüncelerim sadece destekleniyor hiç ''acabasını '' yaşamadım. Sadece birileri bir şeyleri işine geldiği yönetmek , yönlendirmez istediği için göz dağları dağıtmış kendinden güçsüzlere , korkular salmış , efsaneler anlatmış - sorgulamayan insanlar da buna inanmaktan güç bulmuş. Bu kitap benim için tam da bu yazdıklarıma özet nihayetinde.. Yazarın okuduğum 2. kitabı ve dahasını da okuyacağım mutlaka. Fahişelik nasıl legalleşti? Hele ki dini kitaplarda?
Dini kitapların yozlaştırıcı etkisi - hepsi tek tek işlenmiş. Keyifli okumalar dilerim
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni 'nin üstüne çok bir şey konulmamış kanımca. Ekstra olarak sadece azcık Süleyman'dan bahsediliyor, Tevrat'ın ve mabet fahişeliğinin üstünde de biraz daha yoğun duruluyor, ama kayda değer değildi bence. Diğer kitabı okuduysanız özellikle bunu okumanızı gerektirecek bir neden göremiyorum, Muazzez İlmiye Çığ'ı ve dilini çok sevmek dışında.
