Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlaken çürüyor da, hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor. Herkesin karakteri bozulmuş veya herkes bu yozlaşmışlığa alışmış da, bunu doğal bir durum sanıyor sanki. Ama bu böyle mi olmalıdır ?
Elimdeki kitapları okumayı bitirdikten sonra almacağım bazı kitapları listeledim bugün. Genelde ince kitaplardan oluşan bu listede klasikler ve çok satanlar yer alıyor. Aslında amacım ünlü yazarların dünyalarına ufak bir giriş yapmak ve bundan sonra seçeceğim kitaplarımda kendime rehber oluşturmak. Belki profilimden görmemiş olabilirsiniz, hemen açıklayayım. Ben okuma alışkanlığı edinmeye çalışan birisiyim yani henüz güçlü bir okuyucu değilim. Bu kitapların bir kısmı bana ağır gelebilecek düzeyde fakat indirim yakalayıp toplu alım yapmayı ve aldıktan sonra düzeylerine göre okuma sırası oluşturmayı hedefliyorum. Aslında bunlar için birer 'hedef' diyebiliriz çünkü hepsi çevremden işittiğim ve okumak istediğim kitaplar. :) Eğer sizin de eklemek istediğiniz veya hakkında bir şeyler söylemek istediğiniz bir kitap veya yazar varsa yorumlarda belirtebilirsiniz. :)
Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlaken çürüyor da, hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor. Herkesin karakteri bozulmuş veya herkes bu yozlaşmışlığa alışmış da bunu doğal bir durum sanıyor sanki. Ama bu böyle mi olmalıdır?
Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlaken çürüyor da, hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor. Herkesin karakteri bozulmuş veya herkes bu yozlaşmışlığa alışmış da bunu doğal bir durum sanıyor sanki. Ama bu böyle mi olmalıdır?
Hayatı boyunca kitap okumayı çok sevdi ve yaşadığı müddetçe 4.000’ne yakın kitap okudu Atatürk. Çocukken babasının yokluğunu dolduran ve çektiği yoksulluktan kurtaran şey yine kitaplardı. Durmadan tarih kitapları okur ve olayları anlamlandırmaya çalışırdı. Kız kardeşi Makbule Atadan hatıralarında