Stefan Zweig’ın psikolojiye duyduğu yoğun ilgiyi yansıtan öykülerinden biri "Bir kalbin çöküşü".Hastalıklı bir bedenin hiç bilmediği bir ihanete tanık olduktan sonra aslında yaşamı boyunca geri plana attığı hayatının iğrençliğini fark etmesini farklı bir anlatımla konu alan muhteşem bir kitap. Bir babanın, eşin sahte sevgiye layık görülmesi umursanmaması, seviliyormuş sayılıyormuş gibi yapmacık davranışlar ve kitap boyunca adam bu korkunç olayla baş başa kalması daha çok tesir etdi.. Salomonsohn ailesinden ve yaşamından uzaklaştı ve kalbi artık onu incitmiyordu. İlk kez kendim için bir şeyler yaptım ve tatile geldim ama onu fark ettim ki ne hissettiğim, ne yaşadığım, ne düşündüğüm, ne acılar çektiğim kimsenin umrunda değil! Yıllar önce severek evlendiğim kadın şimdi beni beğenmiyor. Ve kızı Ernayla ilgili hayal kırıklığı onu daha çok üzüyor.