Rus Edebiyatına başlamanın en doğru eser olduğunu düşündüğüm Puşkin kitabı. Eseri sürgünde iken 1825 yılında yazmış ve bilindiği üzere, her devirde olduğu gibi sansüre takılmış ve ancak 1865 yılında sahnelenebilmiş. Puşkin'in Shakespeare'ın eserlerinden etkilenerek kendi tarihini kaleme aldığı bir tragedya. Günümüze tam olarak sansürsüz ulaşabildiği bir muamma olsa da karakterlerin ve iktidar-birey, çatışmasının işlendiği sağlam bir eser olduğunu düşünüyorum.
*Eserin ana kahramanı Godunov, aslında hanedan soyundan olmayan bir çar. Onun iktidarı boyunca, ki 7 yıl iktidarlık sürebilmiş, yaşadığı sansasyonel olayların anlatıldığı ve kilisede papaz çömezi olan Grigoy'un, Korkunç İvan'ın öldüğü düşünülen oğlu olduğunu iddia edip, tahta gözünü koyması ile süregelen bir hikayenin anlatıldığı bu tragdeyada, halkın kendi çıkarları doğrultusunda , sürü psikolojiyle hareket edişini anlatıyor.
Asıl dikkatimi çeken ise, halk kimin çar olmasını istiyorsa, onun çar olabileceği bir düzende, yine aynı halkın var olan doğal haklarını almak için de aynı çabayı göstermeyişi. Aslında hemen hemen her millette var olan aynı tablo. Ancak aklıma Game of Thrones'taki Jon Snow'un aşık olduğu adını bile hatırlamadığım ancak söylediğini asla unutmadığım şu yabanıl kadın ve onun söylediği geldi: '' Taş kalelerde yaşamıyoruz diye bizi vahşi sanıyorsunuz değil mi? Sizinki kadar iyi çelik yapamadığımız doğru, ama biz özgürüz. Sırf babası kral diye kral olan boktan krallara hizmet etmeyiz biz.''