Tek tipleşmeye ve bireyselliği yok etmeye çanak tutan toplum hepimizi birbirimize benzeyen insanlar olmaya zorluyor. Toplumumuzda silik yakıştırması yapılan, para sıkıntısı çeken, işini kaybetmekten korkan, çevrelerindeki kişiler tarafından aşağılanan ya da görmezden gelinen insanların yaşadıkları trajedileri konu alan bir eser. Hikayemiz insanlar tarafından küçümsenip alaya alınan alt sınıf bir katibin bir gün sabah uyandığında burnunun yerinde olmadığını görmesiyle başlar. Çalıştığı kurumdaki memurları ve çevresini düşündüğünde burnu olmadan ne kadar kötü görüneceğini düşünmekten kendini alıkoyamaz. Hemen başkomiserin yanına gider ve burnunun bulunması için ne gerekiyorsa yapılmasını ister. Başkomiserse oralı olmaz. Bu kez burnunun peşine kendi düşer. Bir de ne görsün? Burnu 5. dereceden memur olarak sokaklarda geziniyordur. Burnunu takip etmeye çalışır ama, burnu gözden kaybolur. Kaybolan burun, insanın her alanına sirayet eden iktidarsızlığı ve ezilmişliği simgeleyen bir metafordur. Öykünün kahramanı burnunu kavuştuğunda her açıdan(!) kendine gelir. Gogol yaratıcı zekasıyla kaleme aldığı "Burun" kadar çarpıcı olan bir öykü çok az yazılmıştır.
Yazar:
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
Çevirmen:
Enver Günsel
Enver Günsel
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 49 dk.Sayfa Sayısı: 64Basım Tarihi: Kasım 2017İlk Yayın Tarihi: 1836Yayınevi: Tutku Yayınevi
ISBN: 9786059734912Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
64 syf.
7/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Gogol'dan yine alegorik bir anlatımdan , absürd mizahla yapılan bir yergiden oluşan bir hikaye. Burun. Sabah kalktığında burnunun yerinde olmadığını gören adamımız burnunun peşine düşüyor. Saçma geliyor dimi kulağa, evet, çünkü saçma. Gogol bu kısa hikayeyi 1835'te yazdığında bir dergiye yayınlansın diye gönderiyor ama derginin cevabı, "hadi ordan" oluyor. Ama bu öyküdeki eleştiriyi görebilen Puşkin hemen alıp kendi dergisinde yayınlıyor. Peki nedir bu eleştiriler? Toplumdaki ve sistemdeki çarpıklıklardan, yozlaşmadan, gündelik hayatın çekilmezliğinden, insan davranışlarına yani burnunun önündeki herşeyi eleştiriyor Gogol. Kim ne derse desin dünyada bu tür saçmalıklar oluyor diyor yazar. Evet, dünyadaki saçmalıkları düşününce insan, "harbiden bu mu olmuyacak?" demiyor değil. Kitabın bir çok yayınevinden baskısı var ben Tutku Yayınevinden Enver Günsel çevirisini okudum 64 sayfacık, merak eden okuyabilir. Kitabı alamayanlar için hikayeyi yorumda paylaşıyorum.
Burun
BurunNikolay Gogol · Tutku Yayınevi · 20175,3bin okunma
Reklam
101 syf.
8/10 puan verdi
"Burun" oldukça absürt bir öykü. Öykünün kahramanı Kovalev, sahip olduğu memuriyet derecesini beğenmeyen, hep yükselmek isteyen, gördüğü kızları yanına yakıştıramayan, bu sebeple evlenemeyen, burnu havalarda bir karakter. Gogol, ayrı dünyalarda yaşayan Kovalev ve burnunun öyküsünü mizahi bir üslupla anlatıyor. Ekmeğini insanların burnunu sündürüp sakal tıraşı ederek kazanan berber Yakovleviç'in, sabah kahvaltı yaparken ekmeğinin içinden bir burunun çıkmasıyla başlayan olağandışı hikaye, burnun ayaklanıp şehirde dolaşması daha sonra yerini bulmasıyla sonlanıyor. İyi okumalar...
Burun
BurunNikolay Gogol · Tutku Yayınevi · 20175,3bin okunma
64 syf.
3/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Rus edebiyatının temellerini Gogol atmıştır, ne yazsa okumak gerekir niyetiyle okuduğum bu hikaye, Sevgili Gogol'ün en sevmediğim hikayesi oldu. Dönüşümde de buna benzeyen alegorik bir anlatım var. Ben galiba bu tür anlatımları çok sevemiyorum. Adeta midem kalkarak okudum. Bir insanın burnunu kaybedip ona ilan vermesi vb vb. Kısacası sevmedim çok. Ama içinde güzel alıntılar vardı ve anlatmak istedikleri, toplumun geldiği nokta ve bürokrasinin işleyişi açısından da okunabilir. Bazen düşünürüm, acaba Rowling, Lord Voldemort karakterini buradaki hikayeden etkilenipte mi yazdı diye :)
Burun
BurunNikolay Gogol · Tutku Yayınevi · 20175,3bin okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.