Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çocuk Yüreklerde Orhan Veli Kanık Şiirleri

Orhan Veli Kanık

Çocuk Yüreklerde Orhan Veli Kanık Şiirleri Hakkında

Çocuk Yüreklerde Orhan Veli Kanık Şiirleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

“İstanbul’da Boğaziçi’nde, Bir fakir Orhan Veli’yim; Veli’nin oğluyum…” diye tanıtıyor Orhan Veli kendisini bir şiirinde ve nasıl biri olduğunu merak edenlere anlatmayı sürdürüyor başka dizelerinde: “Ispanağı çok severim. Puf böreğine hele bayılırım. Malda mülkte gözüm yoktur. Vallahi yoktur.” Kimi gün alıp başını gidiyor denizden yeni çıkmış ağların kokusunda, kimi gün başıboşluk ediyor Galata Köprüsü’nde ve bu şekilde dünyaya hayata dair ne varsa yazıp duruyor ömrü yettiğince. Hazırladığımız bu seçkiyle hem Orhan Veli şiirlerini Çocuk Yüreklerimizle buluşturmak, hem de okuma zevklerinin şekillenmesine katkıda bulunmak istedik. Çünkü ne demişti ünlü Şair: “Sevgili Çocuklar, Güzel şeyleri siz de büyükler kadar anlar, büyükler kadar seversiniz…”
Derleyen:
Özlem Pekcan
Özlem Pekcan
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 2 dk.Sayfa Sayısı: 72Basım Tarihi: Aralık 2020Yayınevi: Dorlion Yayınevi
ISBN: 9786254071102Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 45.0
Erkek% 55.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Orhan Veli Kanık
Orhan Veli KanıkYazar · 56 kitap
Orhan Veli Kanık (d. 13 Nisan 1914, İstanbul - ö.14 Kasım 1950, İstanbul), daha çok Orhan Veli olarak bilinen Türk şair. Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Şair 36 yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı. Yeni bir zevk ortaya çıkarabilmek için eski olan her şeyden uzak duran Orhan Veli, hece ve aruz ölçülerini kullanmayı reddetti. Kafiyeyi ilkel; mecaz, teşbih, mübalağa gibi edebi sanatları gereksiz bulduğunu açıkladı. "Geçmiş edebiyatların öğrettiği her şeyi, bütün geleneği atmak" amacıyla yola çıkan Kanık'ın bu arzusu şiirinde kullanabileceği teknik olanakları azaltsa da şair, ele aldığı konular, bahsettiği kişiler ve kullandığı sözcüklerle kendine yeni alanlar oluşturdu. Yalın bir anlatımı benimseyerek şiir dilini konuşma diline yaklaştırdı. 1941 yılında, arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları Garip adlı şiir kitabında bu fikirlerinin örnekleri olan şiirleri yayınlandı ve Garip akımının doğmasına sebep oldu. Bu akım özellikle 1940-1950 yılları arasında Cumhuriyet dönemi şiirinde büyük etki bıraktı. Garip şiiri hem yıkıcı hem de yapıcı özelliği ile Türk şiirinde bir mihenk taşı kabul edilir. Kanık, şiire getirdiği bu yenilikler yüzünden önceleri büyük ölçüde yadırgandı, çok sert eleştiriler aldı ve küçümsendi. Geleneklerin dışına çıkan eserleri, önce şaşkınlık ve yadırgama, daha sonra eğlenme ve aşağılamayla karşılansa da hep ilgi uyandırdı. Bu ilgi ise kısa zamanda şaire duyulan anlayış, sevgi ve hayranlığın artmasına yol açtı. Sait Faik Abasıyanık da Orhan Veli'nin bu yönüne dikkat çekerek onu "üzerinde en çok durulmuş, zaman zaman alaya alınmış, zaman zaman kendini kabul ettirmiş, tekrar inkâr, tekrar kabul edilmiş; zamanında hem iyi hem kötü şöhrete ermiş bir şair" olarak tanımladı. Her ne kadar Garip döneminde yazdığı şiirleriyle öne çıksa da Orhan Veli "tek tür" şiirler yazmaktan kaçınmıştı. Durmadan arayan, kendini yenileyen, kısa yaşamı boyunca uzun bir şiir serüveni yaşayan Kanık'ın edebiyat hayatı farklı aşamalardan oluşmaktadır. Oktay Rifat bu durumu "Orhan Fransız şairlerinin birkaç nesillik şiir macerasını kısacık ömründe yaşadı. Türk şiiri onun kalemi sayesinde Avrupa şiiriyle atbaşı geldi." ve "Birkaç neslin belki arka arkaya başarabileceği bir değişmeyi o birkaç yılın içinde tamamladı." sözleriyle açıkladı.