Bu kitap sayesinde, Alman edebiyatının hikaye kısmıyla ilk kez tanışmış oldum. Açıkçası, Almanların tarihinin ufak hikaye kitaplarına bile bu kadar yansımış olması şaşırtıcı. Yazarla alâkalı bir durum mu yoksa genele mi yayılmış acaba? Merak ettim.
Her neyse, kitap minik minik ama içleri dopdolu hikayelerden oluşmuş bir kitap. Bu kitapta ilgimi çok fazla çeken iki unsur vardı.
İlki, art arda gelen hikayeler birbirinden o kadar uzaktalardı ki; sanki camın karşısında sallanan koltuğunuzda yalnızlığınızla beraber otururken, bir anda kendinizi, çocuk halinizle doğum günü partinizde mumları üflerken bulabiliyorsunuz.
İkincisi ise hayal gücü. Yazarın hayal gücüne o kadar hayran kaldım ki, orada kısacık bir tur atmak için nelerden vazgeçebileceğimi düşündüm. Günlük hayatımızda yaptığımız eylemlerin, işlerin, düşüncelerin vs. insan ve hayat içeren her şeyin, o kadar farklı bir açıyla tasavvuru vardı ki; kendi hayal gücümün bile genişlemesine yol açmasına sebebiyet verdi. Yazar resmen tek bir kalemi kullanan iki kişiden oluşmuş:
1-) Bilge ve etrafı çözümleyen bir adam.
2-) Gerçekliği, hayalleri ile değiştiren bir çocuk.
Hayal gücünü farklı bir gıda ile beslemek, hayal etmek için bakış açısı kazanmak, tekrar çocukluk anılarını hatırlamak isteyenler, hayatı çok yönlü ve farklı bir yerden gören bir kişiyi anlamak isteyenler ve günün belli saatlerinde sadece kısa kısa okumaya vakit ayırabilenlere kitabı tavsiye ederim.