Zekasına hayran kaldığım ölçüde zekasından da iğrendiğim bir edebiyatçı filozof Nietzsche. Elindeki baltada yüzyıllardır süre gelen inançların, fikirlerin, doğru ve yanlış anlayışlarının kanı duran bir düşman heykeli bütün insanlık adına. Bireylerin hakikat kabul ettikleri şeyleri daha iyi savunabilmesi için Tanrı'nın gönderdiği bir baş belası.
Kanımca Nietzsche'in kafasından birgün şu düşünceler geçmiş:"İnsanlar kendilerine en uygun düşecek tanrıyı yarattılar. Bu tanrı, onlara akıldan ve hakikatten uzaklaşmalarını mübah kılacak ve vicdan rahatlığı sağlayacaktır. Madem durum bu, dur ben de kalkıp bunların tanrısını öldüreyim de kendi fikirlerimin tanrılaşması için boş alan açayım ve bu boşluğu "üstinsan" ile doldurayım." Tabi Nietzsche düşüncelerini bu şekilde duymamış olsa gerek. Kaldı ki hangimiz düşüncelerimizi olduğu gibi duyabiliyoruz?
İşte "deccal-hıristiyan karşıtı" eseri, bu fikirlerinin dallanıp budaklandığı bir tarla.
İçinde bulunduğunuz rahatlıktan şikayetçi değilseniz kesinlikle bu kitabı okumamanız gerek. Çünkü eminim ki Nietzsche, sizi görmemiş olsa da canınızı sıkabileceğini bildiği birkaç şeyi de sizin için bırakmış bu kitaba.