Selmin esrarlı bir tavırla beni kızıl salonun bir köşesindeki kızıl sedire doğru çekiyordu. Bir dakika sonra, onun da yarı çıplak yanma uzandığını gördüm.
...
Selmin'in o nefis vücudunu kendime doğru çektim. Aşk ve ihtiras buğulanan emsalsiz teninde dudaklarımın alevini gezdirdim. Her öpüşte, kalbimi sonsuz bir hazla eriten sevdanın lavları bütün varlığımı kuşatıyordu. Nihayet dudaklarım o hummalı dudaklarda öldürücü zevkin pınarını buldu.