ERMİŞ
Hani bazı kitaplar vardır, dışarıdan bakarsın inceciktir. Bir oturuşta okurum ben bunu der ve başlarsın okumaya. Ben de böyle başladım Ermiş'e. Ama sonra çok akıcı olmasına rağmen, o incecik kitap okudukça ağırlaştı sanki. Şehirden ayrılmak üzere olan El-Mustafa isimli ermişin Orphalese halkı ile vedalaşmasını anlatıyor kitap. Halk kendisine aşktan, çocuklardan, yasalardan, dinden soruyor. El-Mustafa'nın herbirine verdiği cevaplar zihnimizi kurcalıyor önce. Soru işaretlerinin arasından sıyrılıp kalbimizin orta yerine yerleşiyor adeta. Sonra anlıyorsunuz ki bahsettiğim ağırlık sadece cevapların ağırlığı değil. Aynı zamanda sorular üzerine bu zamana kadar düşünmemiş olmanın ağırlığı belki de. Ermiş'i okumalı. Hem de kendi içine dönerek, içindeki soruları, cevapları görerek okumalı.