Kadın, işçi-patron, taşra-kent, varoluş, aile-birey, sınıf çatışması-celişkisi, sevgi arayışı, anlaşılma arzusu-anlama çabası gibi izleklerin duyuşu çok kuvvetli bir yazarın kaleminden anlatıldığı bir eser. Bu izleklerin hepsi şimdiye kadar pek çok hacimli romanın konusu oldu. Bunca derin, girift ve anlatması zor konunun öykü gibi alanı epey dar bir türde yoğun ve derinlikli anlatılabilmesi oldukça zor. Tüm bunları görüntüye, sese, kokuya dönüştürmek, bir dönemin anlatısı halinde sunmak, bir kuşağın hayal kırıklıklarına ve acılarına okuru ortak etmek üstelik hepsini kendine has bir dille, melodrama kaçmayan bir şiirsellikle yapmak Türk edebiyatının "bir dönem öykücülerine" has sanırım. Islık ve alkış.