Bugün O’nu ne kadar biliyorsak o kadar mutlu; ne kadar yakından tanıyorsak o kadar huzurlu ve yine O’nun hayatına ne kadar muttali olabiliyorsak o kadar da bahtiyarız, demektir. Bir başka ifadeyle bizler, O’na duyduğumuz ihtiyaç kadar başkalarına muhtaç olmaktan uzak; O’nun engin dünyasına müstağni kalıp uzaklaştığımız kadar da başkalarının kapısında şahsiyet ve onurumuzu örseleyen birer dilenci olmaya mâhkumuz, demektir.
Şu da bir gerçek ki, ashabıyla birlikte O’nun (sallallahû aleyhi ve sellem) hayatını bugüne taşıma adına daha yapılması gereken çok şey bulunmaktadır. Zira ulaşılan her bir bilgi yeni bilgilerin elde edilmesini netice verirken; bu bilgilerin her birisi de, dünyaya renk veren mesajlarının herkese ulaşabilmesi için yeni fırsatlar anlamına gelmektir. Zira O’nun (sallallahû aleyhi ve sellem) hayatına açılan her bir kapı, açılması gereken binlerce kapının da müjdecisi olmaktadır.
Fetöcülerin Efendimiz aleyhisselam'ın "La ilahe illallah" diyenlerin cennete gireceklerini ifade ettiği hadis-i şerifini bağlamından kopararak Peygamberimiz'e inanmayanların da cennete girebileceklerini ima ettikleri siyer kitabıdır. O zamanlar masum bir cemaat rolünü oynarken ve yazarın onlardan olduğunu bilmediğimiz dönemde kitabı okurken bu imayı fark etmiş ve yazarını araştırdığımda bunlardan olduğunu görmüştüm. Malum dinlerarası diyalog teranesini güdüyorlardı o dönemde de.