"Güneşin kaynağını görmek istiyorsan başka bir göze ihtiyacın var. Çünkü baş gözünde o kudret yok... O, yalnız parlak güneşin suya aksini görebilir....
Canı tecelli nûruna dalan kişiye, bütün âlem Allah'ın kitabıdır. En son inen âyet de insandır. Kur'an onunla hatmolunmuştur. Düşüncede kemâle erersen mutlaka her şeyi yerli yerinde bulursun, hiçbir şeye 'aslı yok' demez, hepsini hak görürsün.
Göklerin yaratılışına bir bak! O ulu arş, iki cihanı nasıl da kaplamış. Neden ona arş dediler? Arş'ın, insan kalbiyle münasebeti nedir? Neden arş da daima dönmekte, insan kalbi de... Neden bir lahza bile durmuyorlar... Gönül, sanki şu bütün âlemi kaplamış olan arşın merkezi. Gönül, merkezdeki nokta gibi, arş da onun çevresinde dönmekte...
A ham kişi! Sivrisineğin varlığında bile bir hikmet var. Artık nasıl olur da Utarit'le Merih'in varlığında bir hikmet olmaz..."
🌿
Lakin bir nesne kir kalsa bile üzerinde.
O Hakk'a bil ulaşamaz ve göremez yine.
Vahdete mani şeylere bir demez ise dur.
Bilsin ki giremez asla gönül evine nur.
Vahdete mani olan şeyler dörttür âlemde
Arınmak için onlardan yine dört çare de.
Bir: zahirindeki kirler, hepsini temizle.
İki: gönüldeki günah, içteki vesvese.
Üç: kötü huyların ki kurtul bir yol hepsinden.
O huylar ile bir behime kesilirsin sen.
Dört: ki O'ndan gayri ne varsa çıkar, yere vur.
Arın zira ki seyrin, böyle nihayet bulur