Vay canına, ben ne okudum böyle?
Etkileyici bir evrene ve fazlasıyla sürükleyici bir maceraya ev sahipliği yapan bu kitabı kitaplığıma kattığım için çok mutluyum. Ters köşelerle dolu, aksiyonun hiç dinmediği bir kitaptı. Kitap boyunca kime güveneceğimi şaşırdım. Zaman zaman Abriella’nın saflığı karşısında öfkelensem de kalbinin sesini dinlediği için ona yeterince kızamadım. Finn ve Sebastian arasında kaldım ve kitabın sonuna geldiğimde hâlâ kimin esas oğlan olması gerektiğine karar veremedim. Sarsıcı bir aşk üçgeni, sırlar, kayıplar, çok uzun bir zamandır süregelen lanetler, kehanetler… Kitapta ne arasanız vardı. Abriella’nın Jas’a karşı duyduğu bağlılık ise yürek burkan cinstendi. Bir abla, kız kardeşi için ancak bu kadar fedakâr olabilirdi. Kitap inanılmaz bir ters köşeyle biterken devamını okumak için büyük bir istek duydum. Umarım yayınevi elini çabuk tutar.