Acılarını göstermez ve işlediği günahların bedelinin bu acıyla ödenmesini umar gibi hep anlayışla karşılamayı beklerdi. Teselli kabul etmez yoğun bir acıyı sonsuz bir gülümsemeye çevirirken sanki bütün sınırlarını yıkıp geçmek zorunda kalmıştı.
İyilikleri ve kötülükleri, hakşinaslıkları ve haksızliklari, yardım ettikleri ve hayatını zorlaştırdıkları vardı. Sanki bütün gücüyle derinlerini saklamaya, hattâ belki de yok etmeye uğraşmıştı.
Büyük bir acıyı görmüş, sarsılmış, bir uçuruma düşmemek için sıradanlığın dallarına tutunmuş, her haksızlığın bağışlanmasını farkına varmadan beklemişti. Son satırlardı.
..Ahmet Altan kitaplarını okudukça hayranlığım artıyor, Çok güzel hikâyeler, sözler var, çoğunu yazıp yazıp sildim alıntıları paylaşmamak için kendimi tutmak zorunda kaldım, 1K okurları sıkılmasın diye, en çok begendigim hikayeler çok
ama Eleni ve Küçük Gelin muhakkak okunmalı, diğerlerini yazarak sihri bozulmasın. Altını çizmekten kitabın sayfaları fosforlu yeşil oldu