"Izabel'i ilk kitap gibi çok sevdim. Biraz kan, biraz gözyaşı ve tabii ki bolca aksiyon." -Devan Fox-
"Izabel'de karakterler öyle güçlü ve canlı ki onlarla vakit geçirmek insana tarifsiz bir zevk veriyor." -Jennifer Kyle -
Onu esaretten kurtaran katiller çetesiyle karanlık bir hayat sürmeye kararlı olan Sarai, acımasız bir sadistten intikam almaya karar verir. Ama Sarai'ın pervasız halleri onu asla geri dönemeyeceği bir yola sürekler. Öte yandan Arthur Hamburg'un sağ kolu Willem Stephens da Sarai'ın peşindedir. Fakat Izabel kimliğine bürünen Sarai'ın geçmek zorunda olduğu bambaşka bir sınav vardır ve bu son sınav aynı zamanda genç kızın Victor Faust'a olan güvenini de sorgulamasına neden olacaktır. Sarai'ın devam kitabı olan Izabel okurları yine karanlık, ölümcül ve heyecan dolu bir serüvene çağırıyor
Sarai artık öldü ve küllerinden Izabel doğdu. Bir çete, katiller çetesi. Varlıklarının anlamı öldürmek. Kimisi para için, kimisi intikam için, kimisi yaşamak için, kimiside zevk için öldürüyor. Çünkü öldürmek , cezalandırmaktan daha kolay. Öldürmek için yanıp tutuştuğun birini sevebilir misin? Özelikle bir kalbin olduğunu unuttuğunda.
Kalbi kaskatı olmuş bir katil aşık olursa işte ondan gerçekten korkulur. Sevdiği için yapamayacağı bir şey yoktur. O kadın yaşasın diye, yanında olsun diye,ondan bir katil yaracak kadar aşık bir adam.
İlk kitaptan daha iyiydi, yorumları okuyunca girdiğim beklenti yine hüsranla sonuçlandı.. Popüler kitapları almaya bu seriyle tövbe ettim (ne yazık ki tüm seriyi aldım) kitap sonlara doğru aksiyonu bol hale geldi ama oraya gelene kadar bi türlü gitmedi.. Artık fantastik okuma zamanı bunlar boş kitaplar :)) geçççç
Çok bayıldığımı söyleyemem ama güzel bi kitap. Silahlar, vurmalar, kırmalar, adam kaçırmalar, aksiyon hiç bitmiyor. E aşkta var... her kitapta kişiler daha iyi şekil alıyor, olaylar daha iyi oturuyor zihinde. Serinin 2. Kitabını ben beğendim. Yazar Sarainin nasıl bir Izabele dönüştüğünü anlatmış bize
Ve sevgili sarai artik victorla birliktedir Ama yol ayrımına vardıkları zaman ki çoğu zaman victor yüzünden coknkizdm neler olacak diye merakla sayfaları geçirdim Serinin 2. Kitabi ve güzeldi aksiyon azdı. Ama yazarın kalemine hayranım tabikii Köle olan bir kadının yeniden doğuşuna dikkat edeceğiz ancak bakalım çok yazarak kitap hakkında ipucu vermek istemiyorum ama ara kitap olması nedeniyle biraz durgun ama yine de benim degerlimdir
Selam millet. Nasılsınız? Katiller Çetesi'nin 2. kitabı ilkinden daha güzeldi. Yazar bu kitapta ilkinden daha başarılıydı ve karakterleri daha iyi tanımamızı sağladı. İlk kitaptaki bazı şeyler bu kitapta daha da netleşti. Kimin düşman, kimin dost olduğunu daha iyi görür oldum.
Victor, Fredric, İzabel, Niklas ve diğer karakterler... Her bir karakter çok özel ve birbirleri ile olan bağlantıları oldukça etkileyici.
Kitabın sonlarında olan şeylerin aslında gerçek sebebini anladığımda biraz sinirlenmiş olsam da her şey olması gerektiği gibi olmuştu.
Kitaptaki işgence sahneleri tüylerimin ürpermesine sebep oldu ve kendimi çoğu kez karakterlerin yerine koyup düşündüğümde bu ürpertim daha da arttı.
Acaba Izabel yerinde olsaydım itirafçı olur muydum yoksa onun gibi güçlü mü olurdum?
Büyük ihtimalle bunu hiçbir zaman bilemeyeceğim ve bilmek istediğimi de sanmıyorum.
Bu arada kızımdan dolayı doğru dürüst okuyamadığım için kitap ancak bitti. Şimdi Corona virüs yüzünden eşim de evde olduğundan diğer kitapları da hızla bitireceğim ve yıllık olarak belirlediğim 50 kitap hedefime ulaşacağım inşallah.
Bu kitabı sevdim mi sevmedim mi bilemiyorum. Beni ikilemde bırakan bir kitap oldu. Fredick'in de kitapta olması sevdiğim tarafı. Onun olduğu bölümleri okumak çok keyifliydi. Sevmediğim tarafı ise tabi ki Sarai. Daha doğrusu İzabel görünümlü Sarai'ye aşırı gıcık olmam. Hatta onu bana verin ben bi boğup size geri vereyim demek istiyorum. (Gerçi Krav Maga dersleri aldı, benim canıma okur ama olsun )
Ya sen yıllardır esir değilmiydin güzel kardeşim. Bu özgüven, bu tripler nereden geliyor. Bana bi söyler misin?
Fredick'e al bunu bağla o dişçi koltuğuna bırak sorguyu suali, direk bildiğin bütün işkence tekniklerini uygula demek istiyorum. Bu kitabı okurken bana eşlik eden Nilay ile biz sana yardımcı oluruz hatta benim evde bi 5 numara var onu kapıp geliyorum ben.
Hadi onu geç Victor efendi, Victor efendi sen ki kiralık katillerin en acımasızı, en soğuk kanlısı, en bi taş kalplisi değil miydin? Şu kız için düştüğün hallere bak. Benimde gözümden düştün haberin olsun. Ay nasıl sinir oldum anlatamam. Şu an yorum yazarken bile sinirim tavan yaptı. Neyse sakinim.
3. kitap Kuğu ve Çakal'ı okumak için sabırsızlanıyorum. Orada Fredick var o beni hayal kırıklığına uğratmaz Seriyi şiddetle tavsiye ediyorum ama biraz Sarai'ye katlanmanız gerekecek. Herkese keyifli okumalar dilerim. Bir başka kitap yorumunda görüşmek üzere
#okudumbitti "Niklas" "Sana söylemem gereken bir şey daha var" "evet" Koluna uzanabileceğim kadar yaklaştığımda yumruğumu sıkıp tam çenesine vurdum. "siktir! Derdin ne senin?" diye bağırdı Niklas "Neyse önemli değil. Anlıyorum. Seni vurmuştum, şimdi ödeştik. Hak ettim bunu" "Bunu beni vurduğun için yapmadım"dedim."Stephens'ı öldürdüğün için. Onu ben öldürecektim." Dehşet bir kitaptı Sarai den daha çok İzabelı sevdim hele ki Fredrik'in işkencelerini okurken gözlerim büyüdü soluğum boğazıma takıldı desem yeridir. Daha duruyor musunuz hemen okuyun kitap dostları
Çerezlik kitap.. Aslında ilk Katiller Çetesi' nin ilk kitabını beğenmiştim. Ama bu kitabında bir geçiş yani ara kitap olduğunu hesaba katarsak ortalama olması normal. Beni tek sıkıntıya düşüren şey Sarai' nin bu kadar çabuk değişmesi ve olaylara anında adapte olabilmesi oldu. İster istemez insana bir yadırgama geliyor. Adam öldürmeye nasıl bu kadar kolay alışınabilir diye. Ama her şeye rağmen seriyi tamamlayacağım. Eğer siz Sarai' yi hiç beğenmediyseniz okumanıza gerek yok ama beğenip, merak da ediyorsanız bir kitaba katlanabilirsiniz bence. •-•
Ohaaaaa yazar abla! Sen nettin öyle? Bu kitabın özellikle son elli sayfasında ardı ardına yaşadığım şoklar yüzünden kalp krizi geçirebilirdim. Hadi bunda paçayı sıyırdım da serinin diğer kitaplarında o krizi geçirirsem vasiyetimdir: Hastane veya gömülme işlemlerinin masrafını yazar karşılasın lütfen! Çok iyiydiii. Okuyun ve görün bakayım hadi ️
bu 1. kitaptan daha iyiydi çünkü Victor'un dönmüş olması beni çok mutlu etti... ayrıca Sarai daha da güçlenmek ve öç almak istedi başlı başına harikaydı... Aramıza yeni bir karakter daha girdi ne kadar 1. kitapta çok söz edilmesede Fredrick de benim için çok özel
Serinin 2.kitabı olan bu kitapta Sarai'nin 9 yıllık esaretinin psikolojik sonuçlarını silmeye çalıştığına tanıklık ediyoruz.
~~Spoiler olabilir~~ Victor onu daha normal bir yaşam sürsün diye bırakmıştı ama ne var ki Sarai'nin istediği bu değildi. Victor'la olmak istiyordu. Normal yaşamaya başlamış olsa bile yarım kalmış bir işi olduğunu düşünerek yola çıkmaya ve o son işini halletmeye karar verdi ama işler istediği gibi gitmedi. Kim bilir Victor onu bulmasaydı çoktan ölmüş bile olurdu. Victor onu bulunca 'katil olmak, onunla çalışmak' istediğini söyledi tabi hiçbir şey o kadar basit değildi.
Bu kitapta Sarai'nin karakter gelişimini okuyoruz aslında nasıl Izabel oldu nasıl katil olmaya karar verdi gibi soruların cevabı bu kitapta. Benim yine çok hoşuma giden bir kitap oldu. Tempo asla düşmüyor asla. Hele kitabın ortalarına doğru her şeyle ve herkesle ilgili şüpheye düşüp şoka uğruyorsunuz. Beni her açıdan tatmin eden bir kitap oldu. Ayrıca Victor'un kardeşi Niklas dışında başka bir yan karakter olan Fredrik ile de daha çok karşılaşıyoruz. Fredrik'in geçmişi hakkında da kısa bilgilere yer verilip yeni bir kapı aralamış yazar yan karakter için. Fredrik'i aşırı sevdim aşırı! Genelde serilerde tempo yavaş yavaş düşmeye ve monotonlasmaya başlar ama bu seride bunu çok şükür görmüyoruz dostlar. Bazı +16 sahneler vardı kastettiğim sadece cinsellik değil işkence sahneleri. Ancak rahatsiz olmadım bundan. Sonuç olarak güzel bir kitaptı..
İlk Kitabın bittiği yerden Kitabımız devam ediyor. İlk Kitabı okumayanlar için spoiler olabilir. Bu nedenle devamını okumayın bence :) İzabel Katiller Çetesi serisinin 2. Kitabı olma özelliğini taşıyor. İlk kitaba göre daha hızlı okundu ve olaylar boldu ama yine bol bol erotizm vardı. Tadında oldu mu tamam ama bu kadar abartı şekilde sahneler beni hikayeden koparıyor…
Sarai bu kitapta İzabel adını alıyor. Ve yine saçma sapan bir karar alan karakterimiz beni zıvanadan çıkardı. Sen ki senelerde uyuşturucu, tecavüz, dayak ve esir hayatı olmak üzere 14 yaşından beri neler neler yaşamışsın. Victor sana her şeyden uzak yeni bir hayat kurmuş, hayatın boyunca yetecek parayı vermiş ama sen ne yapıyorsun ? Kendi isteğinle olaylara dönüyorsun. Kusura bakma da senden ne köy olur ne kasaba Sarai diyerek seriyi 2. Kitapta okumaya bırakmıştım…
Kitabın Konusu : Onu esaretten kurtaran katiller çetesiyle karanlık bir hayat sürmeye kararlı olan Sarai, acımasız bir sadistten intikam almaya karar verir. Ama Sarai'ın pervasız halleri onu asla geri dönemeyeceği bir yola sürekler. Öte yandan Arthur Hamburg'un sağ kolu Willem Stephens da Sarai'ın peşindedir. Fakat Izabel kimliğine bürünen Sarai'ın geçmek zorunda olduğu bambaşka bir sınav vardır ve bu son sınav aynı zamanda genç kızın Victor Faust'a olan güvenini de sorgulamasına neden olacaktır.
"Izabel'i ilk kitap gibi çok sevdim. Biraz kan, biraz gözyaşı ve tabii ki bolca aksiyon." -Devan Fox-
"Izabel'de karakterler öyle güçlü ve canlı ki onlarla vakit geçirmek insana tarifsiz bir zevk veriyor." -Jennifer Kyle -
Onu esaretten kurtaran katiller çetesiyle karanlık bir hayat sürmeye kararlı olan Sarai, acımasız bir sadistten intikam almaya karar verir. Ama Sarai'ın pervasız halleri onu asla geri dönemeyeceği bir yola sürekler. Öte yandan Arthur Hamburg'un sağ kolu Willem Stephens da Sarai'ın peşindedir. Fakat Izabel kimliğine bürünen Sarai'ın geçmek zorunda olduğu bambaşka bir sınav vardır ve bu son sınav aynı zamanda genç kızın Victor Faust'a olan güvenini de sorgulamasına neden olacaktır. Sarai'ın devam kitabı olan Izabel okurları yine karanlık, ölümcül ve heyecan dolu bir serüvene çağırıyor