10 Gün Üçlemesi #2

Kötü Adamın On Günü

Mehmet Eroğlu
Hayatta sahip olduğu her şeyi kaybettikten sonra artık kötü bir adam olmaya karar veren eski avukat Sadık’ın, gizemli bir köşk etrafında ve burada işlenen tuhaf bir cinayetin peşinde geçen on günü... Mehmet Eroğlu, zora gelince vazgeçen, düşündükçe yalnızlaşan, yalnızken düşünceleri eninde sonunda ölümle buluşan bir yaşam korkağını ve onun karanlığa gömülü dünyasını anlatıyor... Kötü Adamın On Günü, iyilik ve kötülük arasındaki ince çizgiyi mesele edinen; yaşamın en steril alanlarından, küf kokulu en izbe köşelerine uzanan bir günümüz tragedyası... Soluk soluğa okunacak, cehennemî bir polisiye... Ne Hamlet’im ne de Raskolnikov’um; kuşandığım andan itibaren üzerimde eğreti duran her iki kişiliğin de iyi biçilerek dikilmemiş giysiler gibi üzerimden kayıp gittiğinin farkındayım. Ben, galiba benim... Evet, kabul etmesi zor da olsa, ben en çok benim: Biraz iyi, biraz adil, biraz da kötü...
283 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

283 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kötü Adamın On Günü
iyi adamın on günü kitabından tanıdığımız sadık’ın kötü adam olmaya karar vermesini, bir nevi dönüşümünü okuyoruz. açıkçası ilk kitapta eleştirdiğim ama çok da göze batmayan bazı şeyler bu kitapta rahatsız etti. buradan sonrası sürpriz bozan içerir. öncelikle aşkın pek sınır tanımadığını kabul ediyorum. lakin bir adamın henüz reşit olmayan bir
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
·
Puan vermedi
Benim Mehmet eroğlu zaafım var zaten. O nedenle ne yazsa okurum, ne yazsa severim. Çünkü kalemin de zeka var ve bunu hissediyorsun. İyi adamımız sadık artık yoluna adil olarak devam etmeye karar verir ve bu sefer de başka bir kayıp ve cinayeti çözmeye çalışır. Maalesef iyi olmayı bırakmak zorunda kalır çünkü yine çok sevdiği kadını kaybetmiştir. Kitapta en çok ilgimi çeken her bir kitapta giderek yaş daha da düşüyor sevgilileri konusunda:) korkuyorum bir sonraki kitapta kaç yaşında olacak diye. O kısmı beni rahatsız ediyor açıkçası yani 45 yaşında bir adamın 15 yaşında bir kızla olması beni huzursuz ediyor. Belki önyargı belki acıma duygusu bilmiyorum. Ama aşkın yaşı yoktur diyenlere de saygım sonsuz. Çok zekice kurgulanmış zaten özel bir platformda filme de çekilmiş sonra onu da izledim o da çok başarılı. Hiç sıkılmadan keyifle okunuyor ve hatta hiç sıkılmadan keyifle izleniyor diyebilirim çünkü senaristi de Mehmet eroğlu🩶
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kötü Adamın On Günü
Üçlemenin ikinci kitabı olan "Kötü Adamın On Günü"nde, romanın kahramanı eski avukat Sadık, içine çekildiği yeni polisiye olaylarla uğraşırken , yaşadığı duygusal çalkantılarla başa çıkmaya çalışıyor... İlk kitabın kaldığı yerden tempo ve aksiyon devam ediyor...
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Baştan şunu belirteyim iyi adamın on gününü okumadan bu kitabı okumayın. Sonra bir çok şey havada kalabilir. Çünkü bu bir devam kitabı... Biraz aceleye gelmiş izlenimi uyandırsa da genede kendini okutan hoş bir kitap. "Hiç bir şey olmasada mutlaka bir şey oldu" beyin yakan bu cümleyi hatirlatmasida hoş bi espiri olmuş...
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
İyi Adamın On Günü romanının baş karakteri Sadık’ın yolculuğu bu kez Kötü Adamın On Günü ile devam ediyor. İlk romandan tanıdığımız karakterlerin bazıları Kötü Adamın On Günü romanında da var. Sadık veya Adil veya ……. ilk kitabın karakterlerinden olan abinin zorlamasıyla yeni bir arama bulma işine dahil olur ilk kitaptan sonra geçen 2 yıl sonrasında Sadık’ın hayatını bir kez daha değiştirecek birtakım olaylar olmuştur ve biz de romanı buralardan okumaya başlıyoruz. Öyle gözüküyor ki Mehmet Eroğlu Sadık’ın yolculuğunu, arayışlarını, onu küçümseyenlerle, kendisiyle ve hayaletleriyle olan hesaplaşmalarını yeni kitaplarında sürdürmeye devam edecek.
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
·
Puan vermedi
İlk kitabın sonunda artık Sadık değil Adil olmaya ve iyilikten maraz doğduğunu öğrendiği için kötü olmaya karar veren kahramanımız yine bir muamma çözme peşindedir. Ama kendi isteğiyle değil. Büyük bir kaza geçiren ve Seval'i de bu kazadan önce yeni doğmuş bebeği ile kaybeden Sadık Adil Ağabey için bir iş halletmek zorunda kalır bu sefer. Yanında Ağabey'in iki adamı ve hikayede artık daha büyük bir rol almaya başlayan Pınar da vardır. Müthiş bir keyifle okudum kitabı.
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Herkese merhaba, herkese iyi okumalar dilerim Mehmet Eroğlu ile tanışmam bu romanla oldu. Romanda kahramanımız Adil Bey ( asıl adı Sadık fakat biraz spoiler vericem kaza geçirdikten sonra ismini değiştiriyor ve ismi bir kaç kez daha değişiyor ) şuan da yaşadığı zaman diliminden önceki zamanda Abi adında birine yardım ediyor ve tekrar Abi ( kabadayı gibi bir kahraman) Adil beye bir takım yardım için onu tekrar İstanbul'a getiriyor. Adil Bey bu olayı çözmek için Abi de onun borçlarını sileceğini söylüyor. Roman böyle başlıyor. Romanın dili diğer bir kaç okuduğum polisiye romanına göre akıcı, bölümler hızlı ve olay örgüsü bilgileri bunaltmayacak kadar ne kısa ne de uzun. Bir polisiye romanına göre hızlı ve sabit akıyor. Adil Bey kendini Hamlet bölümünden kesitler ile olaya kahramanımızın düşüncelerini anlatmada felsefi bir anlam katmış. Adil Bey'in kazadan sonra kötü adam olmak için on gününü bir cinayetle geçirmekle başlasa da toplamda üç cinayetle bitiyor. Kitabı bitirdiğim zaman şu soruyu sordum, Adil on günde kötü adam olmuş muydu?
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İlk kitaptan çok daha iyiydi bence, daha sürükleyici ama daha az karmaşık. Katil tahmin edilebilirdi belki ama yazar benim hayal gücümden daha iyi bağlamış. Önce filmi izleyip oyuncuların bu hikâyenin üzerine ne koyduğunu görmek, hemen ardından da serinin üçüncü kitabına başlamak istiyorum. =)
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On Günü
Öncelikle yazarın genel tarzından farklı bir seri diyerek yorumuma başlamak istiyorum. Adeta ortalama bir polisiye okuruna hitap eden, çok kafa yormayan ve çok satan kitaplar yazmak istemiş yazar belki de nispeten başarılı olmuş ( bakınız: Netflix uyarlaması olan serinin ilk kitabı) ilk kitap bir nebze daha iyiydi denebilir ama bu son kitaptan sonra seriye devam etmeyi düşünmüyorum lakin yazarın diğer bağımsız kitaplarına okumaya devam.
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma
283 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kahramanımız Sadık’ı en son Fatoş ve Meral’le Eskişehir’e uğurlamıştım. Orada eski bir evi restore edip otel yapacaklardı. Ama evdeki hesap çarşıya uymamış. Fatoş’la evlenmişler, üstelik bir kız bebek bekliyorlarmış. Ama maalesef Sadık doğumda hem Fatoş’u hem de bebeğini kaybetmiş. Eşinin ve çocuğunun cenazesinden dönerken trafik kazası geçiriyor.
Kötü Adamın On Günü
Kötü Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020261 okunma

Yazar Hakkında

Mehmet Eroğlu
Mehmet EroğluYazar · 22 kitap
Mehmet Eroğlu (d. 2 Ağustos 1948, İzmir) Türk yazar, senarist, romancı. Yazar, 2 Ağustos 1948 günü İzmir'de dünyaya geldi. Edebiyat öğretmeni olan babası Farik Eroğlu'nun tayinleri sebebiyle ilkokul döneminde birkaç şehir ve okul değiştirdikten sonra İzmir Karşıyaka'daki Ankara İlkokulu'nu 1960 yılında bitirdi. Daha sonra İzmir Maarif Koleji'nde (bugünkü adıyla Bornova Anadolu Lisesi) 7 yıl boyunca kesintisiz olarak yatılı okudu. Liseyi bitirdiği 1967 yılında ODTÜ Müh. Fak. İnşaat Mühendisliği Bölümüne girdi; öğrenciliği sırasında Öğrenci Derneği Başkanlığı yaptı. 1971 yılında üniversiteden mezun olan Eroğlu, mezun olduğu sırada 12 Mart Darbesi sonucu kurulan sıkıyönetim mahkemesinde Dev-Genç Davası nedeniyle yargılanmaya başladı. 1972 yılında dava devam etmekteyken evlendi. İki yıl süren dava sonucunda TCK'nın 141-142 maddesine muhalefetten 8 yıl ağır hapis ve 2 yıl sürgün cezasına mahkûm edildi. Sonuç kesinleşmeden 1974 genel affıyla mahkumiyeti ortadan kalktı. Bu tarihten sonra mühendislik yapmaya ve roman kaleme almaya başladı, 1974 yılında bir kızı dünyaya geldi. 1989 yılında bir devlet bankası olan Turizm Bankası'ndaki 15 yıl sürdürdüğü görevinden siyasi baskılar sonucu ayrıldıktan sonra mühendislik kariyerine ve yazarlığa devam etti. Sadece yazmak ve bir sivil toplum örgütünde gönüllü çalışmak amacıyla mühendislik yaşamını 1999'da noktaladı. 1999'dan bu yana Uğur Mumcu Gazetecilik Araştırmaları Vakfı'nda yazarlık seminerleri vermeyi sürdüren yazar, romanlarının yanı sıra televizyon dizisi ve sinema filmi senaryoları yazmıştır. İlk romanı Issızlığın Ortasında 1976 yılında tamamlandı ve 1979'da Milliyet Roman Ödülü'nü kazandı ancak 1980 Darbesi sonucunda kitap sakıncalı bulunarak yayınevi tarafından basımına son verildi. Birincisinin devamı niteliğindeki ikinci kitabı Geç Kalmış Ölü de aynı gerekçeyle uzn süre basılamadı. Her iki kitap da 1984 yılında yayımlandı ve ikisi birlikte hem Orhan Kemal Roman Armağanı'na hem de Madaralı Roman Ödülü'ne layık bulundular. Yazar, 1968 kuşağını anlatmaya "Yarım Kalan Yürüyüş" (1968); "Adını Unutan Adam"(1989) kitaplarıyla devam etti. 1994'te yayımlanan "Yürek Sürgünü" adlı romanından sonra roman yazmaya 5 yıl ara verdi, senaryo yazmaya eğildi ancak senaryo çalışmalarının sonuçlarından memnun kalmadığını ifade etmiştir. 2000 yılından itibaren art arda romanlar yayımlamayı sürdürdü. Yazar, kendisini "İnsan yaratılışının gölgeli alanlarında boy atan temaları” yazan bir yazar olarak tanımlamaktadır."
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.