Edebiyatçı kimliği dışında tığ ile ördüğü takke ve bereleri,oyaları,yastık başlarına işlediği nakışları,kendi yaptığı reçelleri, eldivenleriyle de ünlü olan Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın bâtıl inançlar,toplumun kadına bakış açısı ve evlilik üzerine yazdığı öykü ve romanlar arasında benim için ayrı yeri olan bir romandır.
Kitabın karakteri İrfan,bir kadın tarafından hakarete uğramış,kitaplardan okuduklarını aktarmayı seven,dergilerde bilime dayalı ve kadınların zaafları hakkında yazılar yazan biridir.İrfan uğradığı hakaret sonucunda tüm kadınlardan intikam almak ister. 5 Mayıs 1910 tarihinde kuyruklu yıldız dünyadan geçecektir. İrfan'da Halley Kuyruklu Yıldızı'nın dünyaya çarpacağı konuşmalarıyla kadınlar üzerine korku salar. Kadınları toplayarak onları korkutacak konferanslar verir.
Yazar, İrfan karakterinin kadına bakış açısıyla, kadına ait negatif düşünceleriyle aslında kadın haklarını savunur.Tabii bunları yazarın kendine has mizah anlayışıyla okuruz.
Yazarın eserlerinde sıklıkla yer verdiği mahalle, mahalle evleri,bu evlerde yaşayan insanlar, köşkler bu romanında da vardır.
Bâtıl inançlarla alay eden ,eğitimli İrfan kadınlar ile uğraşırken bir mektup alır.Mektubun sahibi ise bilimsel şeylerden bahseden bir kadındır.İrfan pusudayken av olmuştur.
Natüralizm akımının bilimsel zeminden ayrılmaması,bâtıl inançlara yer vermemesi özellikleri bu romanın temasıdır.Yani tema Natüralizm akımının özelliklerinden beslenir. Korku ile halkın bâtıl inanç beslemesi mizahi bir dille aktarılırken Natüralizm ayrıntılarından olan karakterlerin olduğu gibi aktarılması, romandaki mizaha hizmet eder.
