Lacivert Dergi 99. sayısında “Dünyaya neler oluyor!” dosyasıyla raflarda yerini alıyor.
“Dünyaya neler oluyor” dosyasında Büyükelçi Prof. Dr. Kerem Alkin ile “Küreselleşme 2.0 dünyadaki sorunlara hiçbir çözüm sunamadı” başlığıyla dünya sisteminin ve değişimin gidişatını hem ekonomik hem diplomatik açıdan detaylıca konuştuğumuz bir röportaj yer alıyor. Bir diğer söyleşi ise iklim ve coğrafyaya uygun bir Türk evinin nasıl olduğunu, ülkemizdeki kentleşme sorunlarını ve bu sorunlara alternatif yaşam modellerini Mimar Serkan Akın ile gerçekleştirdiğimiz “Kurtuluşumuz geleneksel mimaride” isim bir röportaj oluyor. Ayrıca dosyada Fatma Bayram ile afet öncesinde, afet döneminde ve afet sonrasında bir Müslümanın neler yapması gerektiğini “Deprem kuşağında Müslüman olmak” başlığıyla tartıştığımız bir röportaj bulunuyor.
Dosyada Ekrem Demirli “Nereye gidiyor dünya: Ağır çağlardan koşan zamana doğru” başlığıyla teknoloji ve bilim alanındaki gelişmelerin getirdikleriyle birlikte gelen “Dünya kıyamete mi gidiyor?” sorusuna cevap arıyor. Barış Ertem’in “21. yüzyıl dünyasının gerçeği olarak insanî diplomasi ve Türkiye” başlığıyla afet zamanlarında Türk milletinin Türk insanî diplomasisini zirveye taşıdığından bahsediyor. Bünyamin Bezci “Tarihin sonu; yeni baştan” başlığıyla küreselleşmeyle birlikte yükselen değerler güvenlik, düşman ve popülizm olduğunu detaylıca anlatıyor. Eda Dikmen “Başkan Erdoğan’ın tarihe geçen konuşmaları” başlıklı yazısında Başkan Erdoğan’ın ses getiren konuşmalarını ele alıyor. Şöhret Karaduman “Cinsiyet üzerinden insanlığın başına örülen çoraplar” başlığıyla dünyanın gidişatını etkilemeye yönelik adımlardan bir diğeri olan geleneksel ve fıtrî cinsiyet anlayışına meydan okuyan bir cinsellik ya da cinsiyetsizlik anlayışını detaylıca anlattığı bir yazı kaleme alıyor. Feyza Topçu ve Mehmet Dinç tarafından hazırlanan “Zor zamanlarda nasıl güçlü kalabiliriz?” isimli yazıda Türkiye’de insanların zor zamanlarda neler yaptıklarını ve nelerden destek aldıklarını derledikleri bir yazı bulunuyor. Necdet Subaşı “İnsana ve insanlığa sıçrayan deprem’” başlığıyla artık dinle bilim arasındaki modern ve yapay gerilimden uzaklaşarak bilimi de doğayı da aynı minval üzere değerlendirmemiz gerektiğinden bahsediyor. İlker Nuri Öztürk “Türkiye tek yürek olduğunda bütün yaralar sarılır” başlıklı yazısında deprem felaketinde birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuzu ve depremin sembollerini anlattığı bir yazı kaleme alıyor. Hümeyra Yabar “İnsanlık Yıldızının Parladığı Anlar” başlığıyla deprem gibi afetlerin üzerinden iyiliği çoğaltarak gelebileceğimizden bahsediyor. Göksan Göktaş “Felaket şarkıları: Yerden göğe yükselen yakarış nağmeleri” isimli yazısında ağıt geleneğimizden ve afet, kaza ve savaş gibi olaylar sonrası ozanların, müzisyenlerin yaktığı ağıtları anlattığı bir yazı kaleme alıyor. Dosyanın diğer makaleleri ise Zeynep Temizer Atalar’ın “Sarsılan hayatlar ve çocuklar”, Hakkı Öcal’ın “Dünyamız ıssızlaşıyor mu? Henüz değil”, Gökhan Ergür’ün “Deprem sonrası ruhun yaralarını sarmak”, Aylin Tutgun Ünal’ın “Toplumsal kaos dönemlerinde dezenformasyon” ve Lacivert Yazı İşleri’ni “Deprem ve sonrasında hayat kurtaracak önlemler” isimli yazıları oluyor.
Hayat bilgisi bölümünde bu ay Saliha Erdim “Yeni bir sürece başlarken” başlığıyla işe öncelikle kendimizi sevmekle başlamamız gerektiğini anlatıyor. 3 Soru 3 Cevap'a bu ay "Dünyada bilinen siyasetin sonuna geldik! " diyen Haşmet Babaoğlu konuk oluyor. Samet Şahin’in “Ekmek, süt, gıda koruyucuları ve raf ömrü” yazısının yer aldığı dergide Düşünce Atlası'nda bu ay “Başına buyruk bir dâhi” başlığıyla Hasan Aksoy, Neyzen Tevfik’i anlatıyor.
