"Medeniyet, insanı yapan manevî kıymetler manzumesidir." diyor Tanpınar. İşte bu roman da beş ana karakter üzerinden medeniyeti sembolleştiriyor. Osmanlı medeniyetinin son halkası olan Abdülhamid döneminin İstanbul'unda, değişen devrin insanların üzerindeki sosyal ve psikolojik etkilerini, zıtlıklarını, içsel çırpınışlarını anlatıyor. Romanın asıl kahramanı Behçet Bey'in saatler, kitaplar ve musiki dolu yaşamında kendini çözme ve gözlemleme yaşadıklarını ve vicdanını temize çekme çabalarını anlatıyor.
Fakat bu kitaba roman diyebilir miyiz pek bilemiyorum, çünkü karakterlerin hikayelerini anlatırken biraz roman havasından uzaklaşmış. Birbirinden ayrı ayrı ama ortak bağları olan insanların hikayeleri gibi daha çok.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kitapları ara vermeden ve üzerinde yoğunlaşarak okunmalı. Çünkü okuyucunun verilen mesajları anlaması ve sembolleri çözmesi gerekiyor.