Çok sevdiğim yazarlardan biri de şüphesiz Stefan zweig' dir. Bu eserinde psikoloji alanındaki birikimini ustalıkla kullanmış. İnsanların ruhsal çelişkilerini ve gelgitlerini nefes kesen bir yoğunlukla okuyucuya aktarabilmeyi başarmıştır.
Eserde kişiyi derinden etkileyen " sorumluluk, mecburiyet ve sevgi üçlüsüyle kişinin iç dünyasını ve çalkantılarını yansıtarak ele almış.
Eser kahramanları, Ferdinand ve eşi Paula'dir.
Ferdinand bir asker kaçağıdır ve eşiyle birlikte vatanında ki acı ve vahşetten kaçarak isviçre'ye yerleşmekteler. Tam huzuru buldum derken askerlikten çağrılan bir mektubun gelişiyle huzurları tam anlamıyla yerini korku, endişe ve huzursuzluğa bırakmaktadır. Olaylar da mektubun gelişiyle başlamaktadır.
Mecburiyet; vicdan, korkaklık, bencillik, özgür yaşama arzusu gibi duyguların yoğun olduğu düşündürücü bir kitap.
Savaş karşıtı , hümanist bir yazar olarak bilinen Stefan zweig kendi hayatından da izler taşımaktadır bu eserinde ..
Kısacık ama içeriği dolu dolu olan bir eser. Her zaman ki gibi az ve öz yazmış. Müthiş psikolojik betimlemelerle hafızalarda yer kazınan bir kitap..
Okuyun, okutturun..
Kitaplarla kalın..