Bu eserde Platon devlet ve vatan uğruna savaşmanın, ölmenin kutsallığı, önemi üzerinde duruyor. Sokrates ilk olarak bizdeki karşılığı şehit olan savaş ölülerinin ardından yapılan tören konuşmalarıyla alay ederek, konuşmacıları eleştirerek, ironik bir dille diyaloğa başlıyor. Sonra da törenlerde esas yapılması gereken konuşma üzerine uzunca bir nutuk çekiyor. Oldukça milliyetçi, yer yer ırkçı içerikli bu konuşmada devletin, vatanın kutsallığı, Helen ırkının tarihteki kahramanlıkları, zaferleri, savaşarak ölen insanların erdemi, onuru, yaşayan genç, yaşlı herkesin bu kahramanlıklardan örnek alması ve onlara sahip çıkması gerektiği, aynı zamanda devletin de savaşta ölenlerin geride bıraktığı yetimlere, dullara sahip çıkması gerektiği gibi konular üzerinde duruluyor. Eserin genel konusu bu; fakat benim dikkatimi çeken kısa bir bölüm var ki orada tiranlığa, oligarşiye çatılıp, demokrasiden yana görüşler savunuluyor ve tüm insanların eşit olduğundan bahsediliyor. Bu kısım Platon'un özellikle Devlet eserindeki, insanların özünde altın, gümüş, tunç gibi farklı cevherler bulunduğunu söyleyerek ortaya koyduğu sınıf ayrımına ve monarşiden yana görüşlerine aykırı duruyor. İyi okumalar...