Dünya'nın ilk romanı kabul edilen Genji'nin Öyküsü adlı eserin yazarının bir başka kitabı.
Japon sarayında şair ve nedime olan Shikibu'nun Günlüğü bin yıllık bir eser olması ve bir kadın tarafından yazılmış olması hasebiyle çok ilgimi çekti, bir erkek yazsaydı bu kadar ilgimi çeker miydi bilemiyorum.
Bu eserde Shikibu -yaşantısı genellikle sarayla sınırlı olduğu için- saray hayatını detaylıca anlatıyor.(Prens'in doğum merasimi, imparatora sunulan dans gösterisi vs.)
Eser insanı hiç yormadan belgesel tadında ilerliyor; daha çok merasimler, törenler, danslar, saray nedimelerinin kıyafetleri gibi bilgileri içeriyor. Çok fazla bilgi içeriyor gibi görünsede yazarın gördüklerini kendi bakış açısıyla yorumlandırması durumu kurtarıyor.
Asırlar geçse de insanlar pek değişmiyor...
Kitap bittiğinde bu düşünce aklımda kaldı. Şekil değiştirmiş olsa da çoğu şey; insan ilişkileri, kıyafetin önemi, kendinin farkında olan kadının duygusal yorgunluğu ve daha nicesi binlerce yıl geçmesine rağmen dünyanın her yerinde canlı bir olgu.
İYİ OKUMALAR...