Nerden aldın nereye bıraktın bizi Latife Hanım?..
Böyle bir giriş yapınca kitaba bayıldım, oradan oraya sürüklendim, kendimi bambaşka diyarlarda buldum gibi düşünülmesin. Kitabı sadece okuyup geçmiş oldum. Daha evvel, Sevgili Arsız Ölüm kitabıyla tanışmıştık kendisiyle ve o kitabında da sevmediğim noktalar olmuştu. Bu kitabı ondan da uzak geldi bana. Kitap kötü değil, böyle bir şey söylemek haddim değil (hatta puanlama da yapmamayı düşünüyorum), ayrıca da farklı duygu durumlarında olsam bana farklı bir okuma deneyimi gibi de gelebilirdi. Ama şu anki ruh halimle ve de az sayfalı bir kitap okuyup az kafa dağıtayım düşüncesindeyken, hiç de beklentilerimi karşılamadı. Bana uzaktı yani. Bol oksijenli sembolizm, "an"lardan parçalar, her şeyden biraz biraz, kimi yerli yerinde yakınışlar, hayattan yana iç geçirmeler, kimi zaman Oğuz Atay'ın Hikmet'ini çağrıştıran içsel çatışmalar, hayata tutunamayışlar... Şu halimle kitaptan bana kalan, birkaç güzel alıntıdan fazlası olamadı doğrusu...