Bir kitabı elimde uzun uzuuun tuttuğum bu dönemde kısacık ve sanki okumamışım da 1-2 saatimi ayırarak izlemişim hissini bende oluşturan, bu zamana kadar neden okumamışım ya dedirten sıcak, minik bir başlangıç kitabıydı benim için. Metroda başlayıp evde tamamladım. Bu 'bi kitabı bitirememe' dönemimde hemen bitivermesiyle bana çok iyi gelip, hemen bir yenisine başlama hissini uyandırmasını da çok sevdim. Klasiklere karşı önyargım var sanırım, elim onlara hiç gitmiyor demem üzerine güzel bir başlangıç eseri önerisi olarak başlamıştım. Tiplemeleri o kadar nokta atışı buldum ki bir 'memur' tasviri, bir 'amir' tasviri, bu küçücük kitapta ancak böylesine aktarılabilirdi okuyucuya. Küçük dünyaların, lükssüz hayatların, kaybetme şansı olmayan insanların hem varlıklarını hem de hislerini yüreğinize tekrar hatırlatmak için, bir iki saat ayrılarak mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum. Kıssadan çıkan hisse de insan kalbinin adil yanını okşamıyor değil, yapanın yaptığı yanına kâr kalmıyor, o da elbet bir gün paltosuz kalıyor işte!
Öneri için teşekkür ederim abi, diğerleri de sırada :) @irfantino