Şair bir kelime işçisi midir yoksa bir yürek işçisi mi! Bu konu bazen çok düşündürür beni. Ama ortak paydada şöyle bir kanaate varırım: şair kelime işçiliğini yüreğindekilerle yapan bir deli adamdır. O normal bakmaz çoğunluğun normal gördüklerine, o en ince ayrıntısına kadar indirger bakışlarını ve yüreğiyle adaş olan halleri yazar sayfalara.
İbrahim Tenekeci de işte bu şairlerden biridir. Yazdıkları ve söyledikleriyle bütün bir şairdir. Tamama eren şiirlerinden çok tamama ermeyen şiirlerinin çoğunlukta olduğunu ve bu tamamlığın hangi eksiklikten doğduğunu bilen bir şairdir. Söyledikleri bazen giderken söylenmiştir, bazen peltek bir vaizin söylediğiyle eşdeğerdi, bazen ağır bir misafir gibi yavaşça gelir. Gelirken kendileriyle bıraktığı cümleler ve duygular önemlidir. İbrahim Tenekeci şiiri işte bunların bir bütününden doğmuş inci taneleri gibidir. Kimi zaman sert bir rüzgar gibi eser söyledikleri, kimi zaman durgun- ama akışkan- bir su gibidir. Usul usul akar derinden ama biz göremeyz. Peltek Vaiz sıralı şiirleriyle oluşmuştur. Satır aralarında Tenekeci'nin hayatına dair çok fazla ayrıntı bulmak mümkün. Bu yüzden, şiirler arasında ister istemez bir bağ kuruyor insan okurken. Bu ise, nispeten hacimsiz bir kitapta, şiirleri birbirine daha fazla bağlıyor.