Yazar gelecekte yaşayan bir Platon yaratmış ve bizim bildiğimiz her şey aslında onun için geçmiş, çünkü çok ilerde yaşıyor Platon. Yazar, Platon gibi güvenilir bir kişi kullanarak bizim gerçeklik algımızla oynuyor ve her şeyi eleştiriyor ve böylelikle, tüm evrensel gerçekliğimizi sorgulamaya itiliyoruz. Kitabın içinde sözlük kısmı var ve burada bildiğimiz kelimelerin anlamını bambaşka anlamlarla açıklıyor, burda evrensel gerçeklik algısını kırdığını söyleyebiliriz. Postmodernizmde hiçbir şeyin eleştiriden kaçmayacağı gibi edebiyatın kendisi de Platon’un sözlük kısmında “çöp” diye nitelendiriliyor ve o da eleştiriden payını alıyor.
Kitap postmodern olduğu için okurken araştırma yapmanız gerekiyor, yaptığı göndermelere ve anakronizme dikkat ettiğiniz sürece yazarın oyununa gelmezsiniz. Tüm göndermeler çok ince ve bildiklerimizi sorgulatacak cinsten. Kasıtlı yanlış yazar eser vermesi, yazarların isimlerinin, kavramların ve mitolojik olsun tarihsel olsun çeşitli olayların yanlış yorumlaması, yanlış film yorumu vb örneklerle yazar bizi bu sayede ayık tutuyor ki bu da postmodernizm akımının bir getirisi. Kısacası kitap, zaman algımızı kırarak kabul edilen evrensel gerçeklikler ile alay ediyor ve bizi düşünmeye ve sorgulamaya itiyor. Okuması sıkıcı değil ve bölümler arası çok kısa, göndermelere dikkat ettiğiniz sürece keyifle okuyacağınızı söyleyebilirim. Keyifli okumalar:)