Bu kez sizlere bir Ingiliz Edebiyatı' nin diyalog şeklindeki olan kitabı ile geldim.
Iki düşman olan Capulet ve Montague ailelerin çocuklarının birbirilerini ölümüne sevdikleri trajik bir aşk hikayesi bu. Kitabı okurken kendimi tiyatroda, en ön sırada tek basıma seyreder gibi buldum.
Caputel' in henüz 14 yaşındaki kızı Juliet' in, eş aday ve taliplisi Prens' in en yakın arkadaşı Kont Paris ile tanışabilmesi için ailesi bir balo düzenler. Romeo arkadaşlarının ısrarı üzerine istemeyerek te olsa bu baloya gelir. Maskenin altındaki güzeller güzeli Juliet' e aşık olur ve bu aşk karşılık bulur. Ne yazık ki ikiside düşman aile çocukları olduklarını sonradan öğrenirler ama aşklarından asla vazgeçmezler. Romeo bu konu hakkında Rahip Lawrence' den yardım ve akil ister ve rahip planlarını ilk önce gizlice nikahlarını kiyarak hayata geçirir. Ama ne yazik ki sonraki planları istediği gibi gitmez. Henüz bir kaç saat evli olan aşıklar için hüzünlü ayrılık canları çalmaya baslar. Çok sevdiği Juliet' in öldüğünü zanneden Romeo canına kıyar. Oysa gerçekler çok farklı ve acıdır. Iki düşman aile tüm bu yaşananlardan sonra pişmanlık ve göz yaşları içinde barışırlar. Neye yarar ki bu barış, nefretleri yüzünden Romeo ve Juliet cezalandırıldiktan sonra...
"""Kime yarar ki bu barış, insanlar öldükten sonra""".....