Savaş ve ölüm üzerine düşünceler, insanın kendi öz benliğini ortaya çıkaran cinsten bir yapıt olarak karşımıza çıkar.
İnsanın özünde kendi ölümünü düşünmeme ancak bir başkasının ölümünü düşünme eylemi genellikle daha yaygındır. Bu yüzden cinayetler, savaşlar meydana gelmektedir.
Bir başka etki ise insanın özünün iyi veya kötü olmayarak tamamen çevresel faktörler sonucu iyi veya kötü kavramlarının ortaya çıkmasıdır.
Kitapta bahsi geçen ilk günah kavramı ise tartışılmaya, üzerinde konuşulmaya değer bir konudur.
Sonuç olarak insanların çeşitli duyguları ve farklılıkları söz konusu oldukça, savaşlar ve cinayetlerin bitmesi mümkün gözükmemektedir. Çünkü insanın, öldürme arzusu onun bilinçaltına yerleşmiş bulunmaktadır. Burada mühim olan bu arzuyu kimin ne kadar engelleyip, bastırabildiğidir.