Görmüş olduğu bir rüyasında peygamber efendimize "Şefaat ya Resul Allah" diyeceğine "Seyahat ya Resul Allah" dediğini rivayet eder ve bu rüyanın etkisiyle Klasik Türk edebiyatının abartı ögeleri biraz fazla da olsa en önemli seyahatname eserlerinden bir tanesine imza atar.
Bu arada yaşadığım yer olan Sapanca hakkında da okurken biraz yüzümün tebessüm etmesine neden olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Sapanca isminin yöre halkı tarafından iyi bilinen "Sabancı Dede" hikâyesinden geldiğini sanırım birçoğu Evliya Çelebinin Sapanca hakkında yazdıklarından dolayı olduğunu bilmez. Hâlbuki Sapanca yöresi eski bir Bitinya yerleşim bölgesiydi ve Sapanca isminin "Sofhan ve Sofhange" isminden geldiği de aşikâr. Tıpkı ilk fetihlerden sonra Anadolu’da ki Rum yerleşim bölgelerinin isimlerin Türkçeleştirilmesi gibi... Aynı zamanda "Sabancı Dede" hikâyesinin orijinali ise Ortadoğu da azgın bir kavmin yok oluş hikâyesinin uyarlamasıydı. (şuan hatırlayamıyorum!) Bu arada Sapanca gölünün tektonik bir göl olduğunu, fay hattının gölün ortasından geçtiği için 1999 depreminin yıkıcı etkisinin diğer bölgelere göre az olduğunu söylememe gerek yok sanırım...
"Bir dervişe nereden geliyorsun demişler. Kar rahmetinden geliyorum demiş. O ne diyardır demişler. Soğuğu ere zulüm olan Erzurum'dur demiş. Orada yaz olduğuna rast geldin mi demişler. Vallahi on bir ay yirmi dokuz gün sakin oldum. Halk hep yaz gelecek dediler. Ben göremedim demiş."
Öyle mi halim felek?
Dil bilmez felek,
Kestin can bahçesinden,
İki nihalim felek.
Lalanın dünyası ne?
Aldanma dünyasına,
Dünya benim diyenin,
Gittik dün o yasına.
Türk yazınının baş yapıtlarından biri olan Seyahatname'nin yazarı olan Evliya Çelebi'nin tam adı Evliya Çelebi Bin Derviş Mehmet Zilli'dir. Gezmeye duyduğu ilgi çocukluğunda dinlediği öykü, söylence ve masallardan kaynaklanır.
Bir gün düşünde Peygamberi gördüğünü, Şefaat ya Resulallah! diyeceğine Seyahat ya Resulallah! dediğini, bu nedenle Peygamberin de ona gönlüne göre gezip görme izni verdiğini belirtir.
Kitabi bayılmadim ama beğendim. Evliya Celebiyi tanıttı bana, fikirleri ve tarzı hakkinda bilgi edindim. Anlatımıni tanıdım. Bir kaç nuktedanina, bir kac esrarengiz olayina, bir kaç gercek hikayesine sahit oldum artik Evliya Çelebinin. Bir cok da sirra vakif oldum daha detayli arastiracagim. Her kitap gibi bu da kesinlikle okumaya değer.
ben, elli yılda on sekiz sultanlık ve krallık yer gezdim. hiçbir yerde bu kadar hayrat görmedim.. zamanın sonunda dek "Osmanlı hanedanının nimeti bol ve kalıcı olsun."