Tarihimizin en önemli yılları. Koskoca Osmanlı Devleti yıkılıyor, bütün topraklarını kaybediyor. Kazanan devletler bakanları görevden alıyor, yerlerine istediklerini atıyor, ne isterlerse yapılıyor, Yunan ordusu halifenin ordusu sayılıyor, Ankara hakkında idam kararı verilip bildiriler Yunan uçaklarıyla atılıyor, insanlar yurtlarından evlerinden sürülüyor. Her yerde isyanlar çıkıyor. Milli mücadele düşmana karşı verilirken padişah hazretleri Milli Mücadeleye karşı, düşmana karşı vermediği mücadeleyi veriyor. Elde yok, avuçta yok, silah yok, mühimmat yok, yok oğlu yok. İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan istediği yeri işgal ediyor. Tamam Mustafa Kemal'i sevmeyelim, peki kim örgütleyecek halkı. Kim kurtaracak işgal edilmiş onlarca şehri? 1453'ten 500 yıl sonra işgal edilmiş olan İstanbul'da yabancıların her dediğini yapan padişah mı? 1. Dünya savaşına gitmemek için dağa kaçmış eşkiyalar mı? Düşmana karşı savaşmayıpta Milli Mücadeleye karşı isyan edenler mi? Kim? Siz Yunan zulmünü birinci ağızdan dinlediniz mi? Siz hiç merak edip Sevr anlaşmasını okudunuz mu? Tarihini açıp okumadan bilmişlik taslamak ve onu bunu sevmemek, hakaret etmek maalesef bizim ülkemize özgü bir hainlik.
İkinci ciltte bu mücadelenin bütün detaylarını aktarıyor. Tarih bildiğimi sandığım halde bana birçok şeyi delilleriyle anlattı ikinci cilt. Örgütlenme sağlandı, düşman defedildi. İkinci ciltte Atatürk'ü anlatmaktan daha çok sahadaki olaylara odaklanıyor. Sıra geldi üçüncü cilde. Üçüncü cilt incelemesinde görüşmek üzere.
