Zola’nın bu kitabını hiç duymamıştım. Öyle rastgele kütüphanede karşıma çıkıverdi. Ne de iyi etmiş çıkmakla. Bazen o kadar popüler olduğu halde içi boş klasiklerle karşılaşıyorum ki işte o zaman böyle kaybolup gitmiş çok değerli klasiklere üzülüyorum.
Emile Zola’nın, toplumun farklı kesimlerini ve bunların görünmeyen yüzünü eleştirel gerçekçi bir bakış açısıyla aktarması mükemmel. Bir de hangi kesimi anlatacaksa anlatmıyor resmen yaşıyor, yaşatıyor.
Bu eserinde de Fransa’nın köylülerinin çırpınışlarını, sefalet ve açlığını, hırsını hasetini, toprağa tutkusunu, cahil ve geri kalmışlığını görüyoruz. Ve kitapta bahsedilen, eleştirilen birçok şey hala günümüzde de geçerli maalesef. İnsan şunu diyor ister istemez: Ah insanoğlu! Yüzyıllardır bir arpa boyu yol alamamışsın. Gözünü toprak doyursun.
Bitirene kadar elimden bırakamadım. Bitirdim ama doyamadım.