Henry Miller yirminci yüzyılın başkaldırıcı yazarlarından. Kapitalizmi reddederken sosyalizmi efendi değiştirme olarak gördü. Anarşizmi Amerikan “doğaya dönüş” geleneğiyle, Beat Kuşağı ve “çiçek çocuklar”ile ilişkilendirılen Miller, Yitik Kuşak içinde de sayılmaz…
Henry mitolojik bir yaratığa benziyor. Yazıları ateşli, yıldırım gibi, girift, hain ve tehlikeli. Yazdıklarının gücünü, o günahtan arındırıcı, yıkıcı, gözüpek, korkunç gücünü seviyorum. Yaşama duyulan hayranlığın, coşkunun, her şeye olan tutkulu ilginin, enerjinin, taşkınlığın, gülüşün ve ansızın patlayan fırtınaların bu tuhaf karışımı aklımı başımdan alıyor. Her şey silinip süpürülüyor: ikiyüzlülük, korku, basitlik, yalancılık. İçgüdünün ortaya konması bu. Birinci tekil kişiyi, gerçek adları kullanıyor; düzenden biçimden hatta
kurmacadan bile nefret ediyor
Anai's Nin.
Benim için kitap insandır ve benim kitabım benim olduğum insandır…
Ne hissetim bilmiyorum? Belki çok şey belki hiç bir şey. Okuduğum, her kitapta kendimi bulduğum çok şey var önce dağılıyorum sonra toparlanıyorum…