Şiirlerin büyük çoğunluğunu siyasi şiirler oluşturuyor diyebilirim. Aynı zamanda yurtdışındaki şehirler ve diğer ulusların insanları da şiirlerinde kendine çokça yer bulmuş. Kaybettiği dostlarına yazdığı şiirler de mevcut. Kimi şiirlerinde ise memleket hasretini, evlat hasretini dile getirmiş. Sanırım en çok üzüldüğüm yerler bu kısımlar oldu diyebilirim. Nazım'ım şiirlerinde insan ve memleket sevgisini hissetmeme şansınız yokken memleketine ve insanlarına hasret bırakılmasına söyleyecek bir söz (küfürsüz) bulamıyorum. Komünizme olan sevgisini, inancını ifade ettiği şiirlerde ise tebessüm ettim. Hâşâ küçümsediğimden, komik bulduğumdan ya da beğenmediğimden değil, inandığı davaya sonuna kadar inandığı ve bu dava için elinden geldiğince mücadele ettiği için tebessüm ettim ve gıptayla okudum.
Son olarak hiçbirinizin yüreğinin memleket hasretiyle, evlat hasretiyle ve sevdiklerinizin hasretiyle yanmaması dileğiyle keyifli okumalar dilerim:
...
Bir vapur geçer Varna önünden,
uy Karadeniz'in gümüş telleri,
bir vapur geçer Boğaz'a doğru.
Nâzım usullacık okşar vapuru,
yanar elleri...
&
Memet,
ben dilimden, türkülerimden,
tuzumdan, ekmeğimden uzakta,
anana hasret, sana hasret,
yoldaşlarıma, halkıma hasret öleceğim,
ama sürgünde değil,
gurbet ellerde değil,
öleceğim rüyalarımın memleketinde,
beyaz şehrinde en güzel günlerimin.