Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kimseyle rekabete girmek zorunda değilsiniz, kendini­zi kimseyle kıyaslamak zorunda değilsiniz. Yalnızca ney­seniz o olmanız gerek; sevgi olmanız gerek ama gerçek sevgi...
Sayfa 119Kitabı okudu
Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır. Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir...
Sayfa 16 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
- Senin kendine has, şimdiye kadar kimsede görmediğim bakışların var. Yüzler birbirine benzeyebilir ama bakışlar... Onları birbiriyle kıyaslamak mümkün değil ki . Hele de senin sahip olduğun bakışlar gibisini... - Ne varmış benim bakışlarımda? - Yeşil bir yalnızlık...
Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilsey­dik; eğer kıyaslamak,yaşanmaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimi­zin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir...
" Bahar güzeldi, birileriyle ya da bir şeylerle kıyaslamak yanlıştı. Tek başına, en duru haliyle, sadece güzeldi."
Sayfa 282 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okudu
Narsistik Bir Danışanın İyileşmesi
Ona "ortalama" olmanın kötü bir şey olmadığını anlattım. "Ortalama" olmak, diğer herkesle aynı olmak anlamına gelmiyordu; halen kendi eşsiz kimliğine ve onunla gelen tüm diğer güzel şeylere sahipti. Bununla birlikte, artık kendisini başkalarıyla kıyaslamak için sonsuz bir enerji harcama zorunluluğu hissetmeyecek ve kendisini "'bir numara" olarak görmediğinde aşağlanma duygusu yaşamayacaktı. Ortalama olmanın, "demir kürenin" içine saklanmak yerine hayatın keyfini çikarmak, esnek olmak ve hayatın adil olmayan yönleriyle oynamak olduğunu söyledim
Reklam
"Bugün, dünden daha cesur ve sağlamsam, kendim için gelişmişim diyebilirim. Bu duygu insan doğasının en derin ve saf duyguları arasındadır. Kendini bir başkasıyla kıyaslamak ise son derece korkunçtur."
Bir sürü güzel adamla tanışmıştım. Hatta Resim Pratiği dersinde bize poz vermek için birkaç model bile gelmişti. Kusursuz yüz hatlarını kâğıda aktarmak hep zorlayıcı olurdu. Roman Petrov'un o adamlarla uzaktan yakından alakası yoktu ve onu diğerleriyle kıyaslamak, bir ceylanı kudurmuş bir kaplanla kıyaslamak gibi olurdu. Tamamen farklı türdüler. Eğer Rus Pakhan'ı tarif etmek için bir sıfat seçmem gerekseydi bu, harap edici olurdu.
Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir.
Sayfa 13 - Metis Yayınları/11. BasımKitabı okudu
Duygusal İstismar Türleri: Çocuğa küsmek, Çocuğu görmezden gelmek, Laf sokmak ve imada bulunmak, çocuğu istemediği bir şeye zorlamak, Ceza uygulamak ve tehdit etmek, Tahakküm kurmak ve kontrolcü davranmak, Çocuğu koşullu sevmek, Olduğu kişi olmasına izin vermemek, Bedensel duyumlarına saygı göstermemek, Duygularını yaşamasına izin vermemek, Kişisel sınırları devamlı ihlal etmek, Tehdit etmek ve intikam almak, Hakaret etmek ve alay etmek, Devamlı eleştirmek, Başkalarıyla kıyaslamak, Manipüle etmek. Bu ve benzeri durumlar duygusal istismardır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.